|
|
KAFİAD NEDEN KURULDU
1990’lı yıllarda dünya genelinde ortaya çıkan hızlı değişim
rüzgarları sonucunda, özellikle eski Sovyetler Birliği’nde köklü
siyasal değişiklikler doğuran bağımsızlık hareketleri,
Kafkasya’da da bugünki siyasi durumun ortaya çıkmasına neden
olmuştur.
Dağılma sonrasında, kuzey coğrafyada yer alan Adigey, Karaçay-Çerkes,
Kabardey-Balkar, Kuzey Osetya (Alanya),İnguşetya, Çeçenistan (İçkerya)
ve Dağıstan Cumhuriyetleri, Rusya Federasyonu sınırları içinde
kalırken, Abhazya ve Güney Osetya Gürcüstan sınırları içinde
kalmışlardır.
Sovyetler Birliği’nin dağılması birçok sorunu birlikte getirmiş,
yeni federe cumhuriyetler ile merkezi yönetim arasında yetki
dağılımı konusunda anlaşmazlıklar doğmuştur. Bu ülkeler arasında
Tataristan, merkezi yönetimden belirli imtiyazlar kotararak
anlaşma yoluna giderken, Çeçenistan (İçkerya) Cumhuriyeti
bağımsızlık talebi doğrultusunda Rusya Federasyonu ile savaşma
yolunu seçmiştir. Abhazya ve Güney Osetya ise temelde
Gürcüstan’ın uzlaşmaz tutumu nedeniyle, kendilerine bağımsızlığı
getirmeyi hedefleyen bir çözüm arayışına girmişlerdir. Bugün
Çeçenistan, Abhazya ve Güney Osetya kalıcı barışın ve huzurun
sağlanamadığı sorunlu ülkeler olarak yaşam-kalım mücadelesi
vermektedirler.
Güney Kafkasya’da ise Ermenistan, Azerbaycan ve Gürcistan,
Sovyetler Birliği’nin dağılma süreci sonunda bağımsız devletler
olarak ortaya çıkmış ve Bağımsız Devletler Topluluğunun (BDT)
bir kısmını oluşturmuşlardır. Dağlık Karabağ ise halen
Ermenistan ve Azerbaycan arasında egemenlik sorunu çözülemeyen
sancılı bir ülkedir.
Gerek Dağlık Karabağ, gerekse Güney Osetya ve Abhazya ile
Gürcüstan arasında devam eden anlaşmazlıklar, İnguşetya ile
Kuzey Osetya (Alanya) arasındaki sürtüşmeler ile Güney
Osetya’nın Rusya Federasyonu’na katılım eğilimleri ve Rusya ile
Çeçenistan (İçkerya) arasında yoğun bir şekilde süregelen savaş
hali,Kafkasya’yı dünyanın istikrarsız bölgelerinden biri
durumuna getirmiştir.
Mevcut siyasi durum; jeopolitiği nedeniyle Kafkasya’nın dünya
barışı açısından ne denli önemli olduğunu ve Kafkasya
halklarının kabul edebileceği adaletli bir yönetim
oluşturulamadığı ve temelinde insanlığın ve uygarlığın yer
aldığı bir diyalog sürecine girilemediği sürece, Kafkasya’da ve
çevre coğrafyasında kalıcı bir barış döneminin gelmiyeceğini
göstermektedir.
Bölge karmaşık siyasi sorunlarına karşın, büyük bir ekonomik
potansiyele sahiptir. Yer altı zenginliklerinin yanı sıra, yılda
iki kez ürün veren ziraate elverişli toprakları, zengin su
kaynakları ile göz kamaştıran bir naturaya sahiptir. Geniş Rusya
Federasyonu pazarları, özellikle tarımsal ve zirai ürünler
açısında hazır alıcı konumundadır.
Türkiye’nin çok köklü kültürel ve tarihsel bağlarının bulunduğu
Orta Asya ülkeleri ile ulaşım ve ilişkilerini sürekli ve
sağlıklı bir zeminde sürdürebilmesi için kısa ve güvenli yol
güzergahlarına ihtiyacı vardır. Öte yandan petrol kaynaklı
enerji hatlarının Türkiye’ye bağlanması da aynı hassasiyeti öne
çıkarmaktadır. Genelde tüm Kafkasya, Türkiye ve Asya kıtası
arasında her türlü geçiş, ulaşım ve işbirliği için her zaman
dikkatle değerlendirilmesi gerekli hakim bir coğrafyadır.
Öte yandan Adigey, Karaçay Çerkes ve Kabartay Balkar
Cumhuriyetleri çağdaş demokrasi ve yeni dünya dönemine geçiş
sürecinin sancılarını yaşamaktadırlar.Rusya Federasyonu içinde
yer alıyor olmaları, karar verme insiyatiflerine ilave bir engel
oluşturmaktadır. Dış dünya ile kurmayı istiyecekleri ekonomik
veya kültürel ilişkiler, merkezin karar mekanizmasının onayına
ihtiyaç duymaktadır. Bu durum, çok boyutlu politik ve ekonomik
dengelerin ciddi bir çatışma içinde bulunduğu Kafkasya ülkeleri
için alternatif ekonomik ve kültürel çözüm yollarını gündeme
getirmektedir.
Bölgede istikrarın tesisine destek verecek en geçerli çözüm,
bölge ekonomilerinin güçlendirilmesidir.Bölge ekonomisinin
güçlendirilmesi, el değmemiş ekonomik varlıkların yeni
teknolojilerle yaşama geçirilmesi için temin edilecek işbirliği
ve ilgi bekleyen iş konularında ortak yatırım olanaklarının öne
çıkarılmasıdır. Bu türlü girişimlerin Kuzey Kafkasya diyasporası
tarafından başlatılması, yıllardır kopma noktasına gelmiş
kültürel bağların da yeniden tesisinde önemli bir rol
oynayacaktır. Kuzey Kafkasya diyasporası, bulunduğu her ülkede
barışın koruyucusu olma görevini üstlenegelmiştir. Kafkasya’nın
barış ve istikrar içinde yeni dünyaya entegrasyon süreci ,
bölgede yatırım ve işbirliğine ihtiyaç duyan sanayi ve ticari
faaliyetlerin hızlandırılması ile bir ivme kazanacaktır.
1990 sonrasında bağımsızlığını kazanan Türki Devletlerle tarihi
geçmişi gereği hemen her alanda sıkı ilişkiler içine giren
Atatürk Türkiyesi, Orta Asya kökenli olmayan, ancak din bağı ve
kültürel birliktelik oluşturmuş bulunan gurupları, Akraba
Topluluklar olarak nitelendirmiş ve Kimi Balkan ve kimi Kafkas
Cumhuriyetleri ile bu bağlamda ilişkiler kurarak kendi
dinamikleri içinde bir gelişim süreci içine girmiştir.
Türkiye’de mevcut Kafkas Diyasporasından pek çok işadamı
Sovyetler’in dağılmasını takip eden yıllarda Kafkasya’yı gezip
inceleme şansını elde etmiş, böylece bölgedeki yaşam tarzı ve
ekonomik gelişmişlik hakkında fikir sahibi olmuştur.
Küreselleşme etkileri ile giderek artan etnik, siyasi, politik
ve sosyal nitelikli olaylar, Kafkasya’yı yeni konjönktür içinde
değerlendirecek bir ticari bakış açısını da beraberinde
getirmiştir Bu durum 1990’lı yıllara kadar, ekonomik birikime
dayanan bir yapılanma seviyesine gelemeyen Kafkasya
Diyasporasını da, böylesine bir yapılanmayı planlama noktasında
sorumluluk ve insiyatif almaya sevk etmiştir.
Tüm bu değerlendirmeler sonucunda bölgenin ekonomik gelişmesinde
öncü rolü oynayacak kitlenin Türkiye’de yaşayan Kafkas kökenli
iş adamları olduğu görülmektedir. Ancak, geniş kapsamlı bir
ekonomik insiyatifi başlatabilmenin, öncelikle dayanışma bilinci
ile hareket edecek bir oluşuma vücut vermesi ve ilk
deneyimlerini başarı ile sergilemesinin de ön koşul olduğu
ortadadır. Henüz kendi yaşadığı ülkede örgütlenmemiş, deneyimsiz
ve güçsüz Çerkes Diyasporasının, bölgenin ekonomik gelişmesine
ve barışına katkıda bulunamayacağı açıktır.
Post Sovyet dönemde firma aktiviteleri bazında Rusya federasyonu
içerisinde veya Türki Devletlerle iş deneyimi elde etmiş
Kafkasya’lı iş adamları, yukarıda politik tablosu çizilen
durumun bir gereği olarak 1990’lardan beri duyulan bu ihtiyacı
profesyonel nitelikte karşılamak amacıyla KAFKAS İŞADAMLARI
DERNEĞİ (KAFİAD)’a vücut vermişlerdir.
KAFİAD, Türkiye’de ve Kafkasya’da olmak üzere, her türlü geçerli
ekonomik olanağı birlikte değerlendirmek, gerek yurt içi gerekse
yurt dışında mevcut finans ve yatırım imkanlarını koordine
ederek, bilimsel bir yöntemle üyeleri için artı ekonomik
değerler üretmek gayesi ile kurulmuş ticari amaçlı bir
kuruluştur ve dernekler statüsü içinde faaliyet göstermektedir.
KAFİAD; mal, sermaye ve hizmet bazındaki öz kaynaklarını,
bölgeyi iyi tanıyan bir kuruluş olarak, Batılı demokratik
kuruluşların yardım, fon ve destek planlarını da göz önüne
alarak, hem Türkiye, hem de Kafkasya’da değerlendirmek amacıyla
çalışmaktadır. Felsefesi, bölge ve dünya barışına sürekli
ekonomik ve demokratik katkıda bulunmaktır. |
|
KAFİAD: KAFKASYALI
SANAYİCİ VE İŞADAMLARI DERNEĞİ
CİHAN CANDEMİR
Hazırlık Grubu Başkanı
GÜNÜMÜZ
KAFKASYA'SININ SİYASİ YAPISI
Günümüz Kafkasya'sında Adığey, Karaçay-Çerkes, Kabardey-Balkar,
Alanya (Kuzey Osetya), -fiilen bağımsız- Çeçenistan (İçkerya),
İnguşya, Dağıstan ve Kalmık Cumhuriyetleri ile Kras¬nodar, Stavropol
eyaletleri ve Rostov-Na-Donu vilayetini kapsayan Rusya Federasyonu;
-fiilen bağımsız- Abhazya, -resmen özerk bölge statüsü kaldırılmış
ancak fiilen Alanya ile birleşmiş- Güney Osetya ve Acaristan Özerk
Cumhuriyeti'ni kapsayan Gürcistan; Nahçivan Özerk Cumhuriyeti ile
-resmen özerk cumhuriyet statüsü kaldırılmış- Karabag'i kapsayan
Azerbaycan ve Ermenistan bulunmaktadır. Ayrıca Türkiye'nin
kuzeydoğusu da Kafkasya bölgesinin güney sınırlarını
oluşturmaktadır.
Bilindiği gibi, Azerbaycan ile Ermenistan, Gürcistan ile Güney
Osetya ve Abhazya, Alanya (Kuzey Osetya) ile İngusya ve son olarak
Rusya ile Çeçenistan (İçkerya) arasındaki çatışmalar Kafkasya
bölgesinin sürekli kan kaybetmesine neden olmaktadır.
Halbuki Kafkasya'da sorunların mümkün olduğunca barış ortamı içinde
diyaloglarla çözülmesi bütün tarafların ortak çıkarına olacaktır.
Verimli topraklara, doğal kaynaklara, gelişmiş ulaşım sistemine ve
kalkınmanın en önemli unsuru olan eğitimli insan gücüne sahip
Kafkasya’nın barış ortamı içinde ekonomik gelişimi Kafkasya'da
yasayan halkların refah düzeyini yükseltecek, çevre ülkelerle ve
dünya ile bütünleşmesini hızlandıracak, Kafkasya Cumhuriyetleri'nin
devlet yapılarının güçlenmesini sağlayacaktır. İstikrarlı bir
Kafkasya’nın refah düzeyinin yükselmesi ve dünya ile bütünleşmesi
diyasporada (muhacerette) yaşayan Kafkasyalıların da Kafkasya'ya
gelip gitmesi, yerleşmesi, yatırım ve ticaret yapmasının önündeki
engelleri kaldırmış olacaktır.
KAFKASYA'DA VE TÜRKİYE’DE MEVCUT DURUM
Türkiye Cumhuriyeti'nde ve dünyanın birçok ülkesinde kültür
derneklerine sahip olan Kafkasyalılar, son on yılda artarak devam
eden değişimlerin karsısında bütün olumlu çabalarına karşın yetersiz
kalmaktadırlar. Kuşkusuz Kafkasya kültürünü diasporada yaşatmak
amacıyla büyük fedakarlıklarla kurulan kültür derneklerinin
yetersizlikleri, amatör kadrolara sahip olmaları ve finansman
güçlerinin olmamaları, Kafkasya Cumhuriyetleri'nin etnik yapılarına
ve siyasi düşüncelere göre parçalanmaları gibi yapısal nedenlere
dayanmaktadır.
Türkiye Cumhuriyeti, dünyada meydana gelen değişimler sonrası etnik,
tarihi, kültürel, din ve dil bağları bulunan SSCB'nin dağılmasıyla
bağımsızlıklarına kavuşan Yeni Türk Cumhuriyetleri ile ilişkilerini
her düzeyde geliştirmeye başlamıştır. Son yıllarda Türk kökenli
olmayan ancak Türkiye ile etnik, tarihi, kültürel, din bağı bulunan
ve bu nedenle Akraba Cumhuriyetler olarak adlandırılmaya başlanılan
Balkan Cumhuriyetleri ve Kafkasya'daki Federe Cumhuriyetler ile de
devletler arası ilişkiler hızla artmaya başlamıştır.
Diasporadaki Kafkasyalıların 3/4'ünü barındıran ve coğrafi olarak
Kafkasya'ya yakın olan Türkiye'nin günümüzde artık, nüfus ve coğrafi
potansiyelini kullanarak Kafkasya ekonomisinin çağdaş bir şekilde
yeniden yapılanmasında, Batılı Devletlerin yardımlarının ve
sermayesinin Kafkasya'ya akıtılmasında öncü ve köprü rolü oynaması
gerekmektedir. Türkiye'nin ekonomik yöndeki çabaları Rusya
Federasyonu'nu tedirgin etmeyecektir. Çünkü muhtemel ortak
yatırımlar hem Türkiye, hem Rusya Federasyonu ve hem de Kafkasya’nın
ortak çıkarına hizmet edecektir.
YENİ BİR YAPILANMA: KAFİAD
Günümüz Kafkasya'sının temel ihtiyacı, ekonomik gelişmesine yabancı
sermayenin katkısını çekebilmek, her konuda dünya ile entegrasyonu
sağlayabilmek, devlet yapılarını güçlendirmek ve sesini, dertlerini,
ihtiyaçlarını dünyaya duyurabilmektir.
Ancak Kafkasya’nın ihtiyaçlarına cevap verebilecek bilgi, teknoloji
ve finansman birikimini Kafkasya'ya ulaştırabilecek, Kafkasya'nın
sesini, dertlerini, ihtiyaçlarını dünyaya duyurabilecek bir yapı
mevcut değildir.
Bu nedenle faaliyet halindeki kültür derneklerine alternatif
olmayan, yalnızca mevcut boşluğu dolduracak ve asgari müşterekler
çerçevesinde örgütlenerek ekonomiyi ve ekonomiye yön veren organları
etkileyebilecek yeni bir yapılanmaya ihtiyaç duyulmaktadır.
Yukarıda aktarılan işlevlerin yerine getirilebilmesi için özel
sektörde profesyonel yönetici, şirket, isletme sahibi Kafkasya
kökenli veya Kafkasya'da is yapan kişilerin yeni bir yapı altında
buluşması ihtiyacı doğmuştur. Bu ihtiyaçtan dolayı KAFKASYALI
SANAYİCİ VE İŞADAMLARI DERNEĞİ'nin, kısa adi ile KAFIAD'in
kurulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
KAFİAD'IN FAALİYET ALANLARI
1) Ekonomik ilişkiler çerçevesinde bölge barışının sağlanmasına
katkıda bulunmak,
2) Türkiye Cumhuriyeti ile Kafkasya Cumhuri¬yetleri arasındaki
ilişkilerin her yönden geliştirilmesine yardımcı olmak,
3) Kafkasya Cumhuriyetleri'nin dünya ile entegrasyonuna yardımcı
olmak,
4) Kafkasya kökenli veya Kafkasya'da is yapan işadamlarını bir araya
getirmek, tanışma ve kaynaşmalarını sağlamak, mesleki ve ekonomik
yönden bilgi alışverişini gerçekleştirmek,
5) Gerektiğinde ilgili resmi, özel ve uluslararası kuruluşlarla da
işbirliği yaparak Kafkasya'ya yönelik ticaretin ve yatırımın
arttırılmasına çalışmak, bilgi ve teknoloji birikimini aktarmak,
6) Talep edildiği takdirde Kafkasya Cumhuriyetlerine ekonomik
konularda danışman sağlamak,
7) Kafkasya'ya giden zararlı, maceracı kişilerin faaliyetlerini
engellemeye çalışmak,
8) Özellikle ekonomik boyutta olmak üzere Kafkasya’nın tanıtımını
yapmak, iç ve dış ticaretle ilgili her türlü bilgi alışverişini
sağlamak, mevzuat engellerinin kaldırılması için çalışmalar yapmak
ve tavsiyeler de bulunmak,
9) Türkiye Cumhuriyeti ve uluslararası insani ve teknik yardim
kuruluşlarının Kafkasya'ya yardım yapmasını sağlamak, koordine
etmek,
10) Türkiye Cumhuriyeti ve uluslararası insani ve teknik yardim
kuruluşları ile Kafkasya'nın ekonomik yapısı üzerine ortak projeler
yürütmek,
11) Türkiye Cumhuriyeti ve diğer cumhuriyetler kaynaklı kalkınma
bankalarının, exim¬bank¬ların Kafkasya'ya kredi açmasını sağlamak,
12) Türkiye Cumhuriyeti'nde, Kafkasya'da veya dünyanın uygun görülen
herhangi bir ülkesinde is potansiyelini değerlendirip verimli is
alanlarını belirlemek, ekonomik hayata yön vermek ve işadamlarının
görüşlerini yansıtmak için öneriler getirmek,
13) Benzer kuruluşlarla dinamik ve duyarlı ilişkiler içerisine
girmek suretiyle, Türkiye Cumhuriyeti'nde, Kafkasya'da veya dünyanın
herhangi bir ülkesinde yaşanan "Is dünyasındaki sorunları ve alınan
önlemleri" üyelerine ve kamuoyuna duyurmak, çözümler aramak,
14) Amaçlarına uygun seminer, konferans, toplantı düzenlemek; yurt
içi ve dışında sergiler, fuarlar açmak ve düzenlemek; konusunda
uzmanlaşmış kişilere ve bilim adamlarına raporlar hazırlatmak ve
yayınlamak; araştırma yarışmaları açmak, ödül vermek; kitap, dergi
ve bülten yayınlamak,
KAFIAD'in başlıca faaliyet alanları olarak düşünülmektedir.
|
Paylaş
|
|
KAFİAD |
|
|
|