Kaslowski:
Tedarik zincini güçlü konumlandırmalıyız
Sanayide Dijital Dönüşüm Programı Step Etkinliğinin açılış
konuşmasını yapan Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği
Başkanı (TÜSİAD) Simone Kaslowski, Türkiye'nin yeniden yapılanan
küresel tedarik zincirlerindeki yerini güçlü bir şekilde
konumlandırmayı hedeflemek gerektiğini söyledi.
TÜSİAD Başkanı Simone Kaslowski uzun bir süredir küresel
rekabetçiliği belirleyen unsurların değiştiğini
gözlemlediklerini ve COVID-19 salgınının bu süreci daha da
hızlandırdığını söyledi.
Hızla değişen tüketici ihtiyaçlarına nasıl cevap verildiğinin ve
üretimin yarattığı katma değerin ayırt edici olduğuna işaret
eden Kaslowski, "Küresel tedarik zincirinde yerinizi perçinliyor
ve üst sıralara taşıyor. Bu gerçekleri bilerek, yeniden
yapılanan küresel tedarik zincirlerindeki yerimizi güçlü bir
şekilde konumlandırmayı hedeflemeliyiz. Büyük pazarlara yakınlık
kuşkusuz hala çok önemli fakat daha da önemlisi ülkelerin
yarattıkları değer. Küresel ve bölgesel tedarik zincirlerine
daha sofistike ve katma değerli ürünlerle entegre olmamız bundan
sonraki dış ticaret hacmimizi belirleyecek. Pandemi çevik ve
değişime hazırlıklı olmanın toparlanma hızı üzerinde de doğrudan
etkisi olduğunu gösterdi. Daha hızla uyum sağlayabilenler
dijitalleşme ve inovasyon yetkinlikleri güçlü olanlar oldu.
Bugün sizlerle birlikte olmamızı sağlayan iletişim teknolojileri
dahil olmak üzere dijital dönüşümün tüm bileşenleri bu süreçte
çok kritik bir rol oynadı. Tüm bunlar için yenilikçilik ve
inovasyona yatırım dijital yetkinliği yüksek insan gücü artık
her zamankinden daha kritik" dedi.
"Tüm ekonomiler ölçeği ve araçları değişmekle birlikte ciddi bir
toparlanma politikası uyguluyor. Bu süreçte ön plana çıkan çok
önemli bir husus değer zincirinin halkalarının ne kadar güçlü ve
uyumlu bir şekilde birbirine entegre olduğudur. Bu dönemde her
seviyede izleyeceğimiz politikalarda 3 temel odağın
gözetilmesini önemli görüyoruz: bunlardan biri, ekonominin
aktörlerinin pandemi sonrası rekabet ortamının dinamiklerini
yakından takip etmesi ve bu dinamiklere hazırlanması. Diğeri,
yatırım ortamında hammaddeden, ürüne üründen tüketiciye giden
yolculukta ekosistemdeki tüm paydaşların sinerjisinin
artırılması" siyen Kaslowski, ekonomi politikalarında
normalleşme adımlarının istikrarlı bir şekilde atılmaya devam
edilmesi gereğininn altını çizdi.
COVID-19 salgınının Türkiye ekonomisinin makroekonomik
dengelerinde önemli bir tahribat yarattığını ve bunun telafisi
için kura yapılan müdahalelerin olumlu sonuçlanmadığını ifade
eden Kaslowski, hem kurda hem faizlerde artış ve rezervlerde de
önemli bir kayıp olduğunu söyledi.
Kaslowski, "Bu ortam ekonomik istikrarın rekabetçilik açısından
da ne kadar önemli olduğunu bize hatırlatıyor. İstikrarsızlık
yatırım iştahını azaltıyor, maliyetleri artırıyor. Rekabette
kurun seviyesinden ziyade öngörülebilir bir finansal ortam artık
çok daha önem kazandı" dedi.
Yatırım ortamı açısından öngörülebilirliğin son derece önemli
olduğunu söyleyen Kaslowski, "Mülkiyet hakkına gölge
düşürebilecek net ve iyi tanımlanmamış bazı kavramlar üzerinden
yapılan düzenlemeler yatırımcıda endişe yaratıyor. Oysa ki
tedarik zincirleri içerisindeki yerimizi güçlendirmek
istediğimiz bir dönemde yatırım ortamının iyileştirilmesi için
tam anlamıyla "güvenilir ülke" olmalıyız. Bu yönde temel hak ve
özgürlükleri genişleten, hukuk devletini güçlendiren,
kurumlarımızın bağımsız ve piyasa odaklı çalışmasını sağlayacak
adımların atılması gerekiyor" dedi.
Normalleşme sürecinde fırsatların ve risklerin doğru okunması
gereği ve ekonomik ve yapısal öngörülebilirliği artırarak
yatırım ortamını cesaretlendirme ihtiyacına işaret eden
Kaslowski, "Ülkemizin cazibe merkezi olabileceği alanları güçlü
bir şekilde inşa etmeye odaklanmalıyız. Bu hedefe yönelik tüm
aşamalarda da ekonomi ve ticaret gündeminin artık ayrılmaz birer
maddesi olan dijitalleşme ve iklim değişikliği ile mücadele
konularını içselleştirmeliyiz" dedi.
"Gelecek neslin bu alanlara yönelik güçlü talebi ve ileri
seviyedeki farkındalığı hepimiz için itici güç olmalı" diyen
Kaslowski ekledi, "Girişimciliği ve Ar-Ge'yi bu alanlarda
gelişme kaydedebilmemiz için kaldıraç olarak daha etkili
kullanmalıyız. En güçlü ticaret ortağımız Avrupa Birliği'nin
büyüme stratejisi olarak belirlediği Avrupa Yeşil Mutabakatı'nın
odaklandığı alanları titizlikle takip etmeli ve uyumlanmalıyız.
Rekabet bu dinamikler üzerinden şekillenecek"
Pandeminin yarattığı ekonomik ve sosyal sancıların AB'nin bu
hedefe yönelik kararlı adımlarını yavaşlatmadığını ve bu süreçte
değiştirilmekte olan kazanımların Türkiye dahil AB ile ticaret
ilişkisi olan birçok ülkeyi etkileyeceğini ifade eden Kaslowski,
"Küresel düzeyde zorlu bir dönemdeyiz ve öngörülerin çok
ötesinde bir hızla bizleri saran dönüşüm atmosferi içindeyiz. Bu
yapı sektörel farklılıklar gösterse de aynı dokuya sahip. Bu
dokunun özellikleri ise bellidir: değişen taleplere hızla cevap
vermek farklı tercihlere çoklu alternatifler sunmak
yenilikçiliği iş modeli yapmak düşük karbonlu, kaynak verimli ve
döngüsel ekonomi yaklaşımını kurumsal kültürün omurgası yapmak"
dedi.
Kaslowski sözlerini şu ifadelerle sürdürdü:
"Ana hatlarıyla değinmeye çalıştığım tüm bu unsurlar dijital
teknolojilerin ürün ve üretim skalamızda daha etkili bir şekilde
yer almasını gerektiriyor. Bunu sürdürülebilir şekilde mümkün
kılacak olan da bu teknolojileri üretecek ekosistemi ülkemizde
güçlendirmektir.
"Dijital dönüşümün tüm sektörlerde, tüm ölçeklerde sağlıklı
temellerle oluşturulması yönünde bütüncül ve kararlı adımlarla
katkıda bulunmaya çalışıyoruz. Birçok farklı proje ve etkinlik
ile yoğun bir mesaiyi bu alana vakfediyoruz.
"Üçüncü senesindeki TÜSİAD SD2 Programında geldiğimiz aşama bu
yoldaki heyecanımızı daha da körüklüyor. Pilot bir proje olarak
başlattığımız TÜSİAD SD2 bugün çok güçlü bir ekosistem yarattı.
"Paydaşlarımıza farklı eksenlerde katkı sağladı. Katılan
şirketler ve teknoloji tedarikçileri için ihtiyaçlar ve çözümler
üzerinden değer yarattı yüksek hacimde bir networking ortamı
yarattı politika yapma süreçlerine tecrübeleriyle girdi
oluşturdu birçok benzer programa ilham oldu. Program sürecinde
aldığımız değerlendirmeler, dönüşümün ihtiyaçları doğrultusunda
bizi daha ileri adımlar atma yönünde de cesaretlendirdi. Bugün
sizlerle bilgisini paylaştığımız ve gelecek dönemde hayata
geçireceğimiz TÜSİAD SD2 Dijital Platformu ile daha fazla çözüm
arayışına aracılık yapmak istiyoruz. Teknoloji tedarikçisi
ağımızı genişletirken ürün ve hizmetlerini daha da görünür
kılacak bir altyapı oluşturmaya çalışıyoruz. Dijital dönüşüm
ekosisteminin farklı paydaşlarının aktif bir şekilde yer
alabileceği bir platform hedefliyoruz. TÜSİAD SD2 yolculuğumuzu
başarılı kılan Sanayi Politikaları Yuvarlak Masa Başkanı Bahadır
Balkır'a, Görev Gücümüzün Başkanı Perihan İnci'ye ve her bir
değerli üyesine ve ekibimize içtenlikle teşekkür ediyorum."
Kaslowski, "Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız tüm birimleriyle,
bağlı kurumlarıyla bu süreçte bize hep güç verdi. Teşekkür
ediyorum. İşbirliğimizin daha da güçleneceğine inanıyorum"
diyerek sözlerini sonlandırdı.
KAYNAK : www.dunya.com
KAFIAD YAYIN TARIHI : 28-10-2020 |