KOBİleri virüse
karşı savunacak 7 adım!
Salgın nedeniyle birçoğu darboğaza giren küçük ve orta boy
işletmeler, önündeki engelleri aşmak için kurtuluş reçetesi
arıyor
Normalleşme sürecinde atılacak bazı adımlar pandemi
tehlikesi tam geçene kadar KOBİleri ayakta tutacak.
Günlük hayatı ve alışkanlıkları derinden değiştirmeye devam eden
koronavirüs salgını, ekonomiyi de ciddi ölçüde etkilemeyi
sürdürüyor. Salgının ekonomik etkilerini en çok hissedenlerin
başında ise, her ülkede olduğu gibi Türkiye ekonomisinde de son
derece önemli bir yere sahip olan KOBİ'ler geliyor. Türkiyenin
ilk sigorta şirketi Generali Sigorta, bu kritik dönemde atılacak
küçük adımların dahi fark yarattığı gerçeğiyle KOBİlere salgın
sürecinde gelirlerini artıracak öneriler sundu.
Öncelikle finansal durumunuzu analiz edin
Öngörülemeyen salgın, kriz senaryoları bulunan işletmeler için
dahi birçok sorunu ve soruyu beraberinde getirdi. Ani gelişen ve
tüm sektörleri etkileyen salgın dolayısıyla KOBİ'ler mevcut
finansal durumlarını analiz etme şansına yeni yeni ulaşıyor.
Öncelikle, gelirinizi artıracak noktaları görmek ve işletmeniz
hakkında bilinçli kararlar verebilmek adına mevcut finansal
durumunuzu analiz edin.
Mevcut müşterilerinize odaklanmayı ihmal etmeyin
Salgın dönemi yalnızca KOBİ'leri değil müşterileri de derinden
etkiliyor. Müşterilerin beklenti ve ihtiyaçlarını anlamaya daha
fazla odaklanın. Hem işletmenizin cirosuna katkı sağlayacak hem
de müşterilerinizin etkilenen alım gücüne hitap edecek
indirimler, öneriler, kampanyalar, teslimat fırsatları sunun. Bu
kritik dönemde müşterinizin yanında olduğunuzu hissettirin.
Pazarlama bütçesini kısmayın, aksine artırın
Kritik dönemlerde yapılan hataların başında işletmelerin
pazarlama bütçelerini tamamen kısması geliyor. Ancak yaşanan
gelir kayıplarına rağmen ayağı pedaldan tamamen çekmek yerine,
mümkünse müşteriler ile iletişimi sürdürecek ve yeni müşterilere
ulaşılmasını sağlayacak dijital pazarlama ve dijital PR
çalışmalarına bütçe ayırın.
Dijital dünyanın sunduğu nimetlerden faydalanın
Türkiyede toplamda 60 milyondan fazla internet kullanıcısı
bulunuyor. Öte yandan toplam ülke nüfusunun hemen hemen yüzde
70'i ise sosyal medya kullanıcısı. Özellikle de karantina süreci
ile birlikte insanların daha fazla zaman geçirdiği dijital
dünya, ürün ve hizmetlere dair reklamlar için potansiyel bir
öneme sahip. Sosyal medya, KOBİlerin hedef kitlelerine doğrudan
dokunmalarına olanak sağlarken, aynı zamanda bu kritik dönemde
hem küçük bütçelerle hedef kitlelere ulaşılmasına hem de
ekonomik açıdan tasarruf edilmesine olanak sunuyor.
E-posta gönderimi ile rekabette öne çıkın
Kişiye özel e-posta gönderimi, özellikle kritik dönemlerde
KOBİlerin daha fazla geri dönüş almalarına olanak sağlıyor. Web
sayfasında tüketicilerin gezindikleri kategorilerin ve ürünlerin
bilgisi kullanılarak kişiye özel atılan e-postalar, KOBİlerin
rekabette ön plana çıkmasına olanak sunuyor.
Çalışan memnuniyetini göz ardı etmeyin
Bu kritik sürecin işletmeler kadar mevcut çalışanları da
etkilediği unutulmamalıdır. Ayakta kalmak ve daha fazla gelir
elde etmek için her zamankinden daha fazla çalışan memnuniyeti
ve şeffaflığı sağlanmalıdır. İşletme yöneticileri çalışanlarla
olan iletişimi koparmamalı, müşterileri ve sektörleri ile olan
güncel gelişmeleri çalışanlarıyla düzenli paylaşmalı ve
motivasyonlarını her daim yüksek tutulmalıdır.
Farklı sektörlerden işbirliklerine açık olun
Diğer işletmelerin de her zamankinden daha fazla işbirliğine
ihtiyaç duyduğunu unutmayın. Hem müşterilerinize hem de farklı
sektörlerden müşteri adaylarına ulaşmanızı sağlayacak
işbirliklerine açık olun. Farklı sektörlerden diğer KOBİ'lerle
yapacağınız işbirlikleri, bu zorlu dönemde hem işletmenize gelir
sağlayacak hem de müşterilerinizle iletişiminizi sürdürmenize
olanak sunacaktır.
KAYNAK :http://www.dunya.com |