Başbakanlık'tan ilk
1915 açılımı: Tehcir gayri insani sonuçlar doğurdu
Erdoğan: Osmanlı İmparatorluğu vatandaşı herkes gibi Ermenilerin
de o dönemde yaşadıkları acıların hatıralarını anmalarını
anlamak ve paylaşmak bir insanlık vazifesidir
Türkiye Cumhuriyeti, Ermeni katliamıyla sonuçlanan 1915
olaylarının 99. yıldönümünde ilk kez resmi bir açıklamayla acıyı
paylaştığını duyurdu, "tehcirin gayri insani sonuçlar
doğurduğunu" kabul etti. "Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Sayın
Recep Tayyip Erdoğan'ın 1915 olaylarına ilişki mesajı" başlığını
taşıyan açıklamada "Ermeni vatandaşlarımız ve dünyadaki tüm
Ermeniler için özel bir anlam taşıyan 24 Nisan, tarihi bir
meseleye ilişkin düşüncelerin özgürce paylaşılması için değerli
bir fırsat sunmaktadır. Adil bir insani ve vicdani duruş, din ve
etnik köken gözetmeden bu dönemde yaşanmış tüm acıları anlamayı
gerekli kılar. 1915 olaylarına ilişkin farklı görüş ve
düşüncelerin serbestçe ifade edilmesi; çoğulcu bir bakış
açısının, demokrasi kültürünün ve çağdaşlığın gereğidir" dendi.
Erdoğan'ın açıklamasında "soykırım" ve "katliam" ifadeleri
kullanılmadı. Ancak "I. Dünya Savaşı esnasında, tehcir gibi
gayr-ı insani sonuçlar doğuran hadiselerin yaşanmış olması,
Türkler ile Ermeniler arasında duygudaşlık kurulmasına ve
karşılıklı insani tutum ve davranışlar sergilenmesine engel
olmamalıdır" görüşü dile getirildi. "Ortak tarih komisyonu"
çağrısının geçerliliğini koruduğu vurgulanan açıklama, "20.
yüzyılın başındaki koşullarda hayatlarını kaybeden Ermenilerin
huzur içinde yatmalarını diliyor, torunlarına taziyelerimizi
iletiyoruz. Aynı dönemde benzer koşullarda yaşamını yitiren,
etnik ve dini kökeni ne olursa olsun tüm Osmanlı vatandaşlarını
da rahmetle ve saygıyla anıyoruz ifadesiyle son buldu.
Başbakan Erdoğan, 1915 olaylarının 99. yıldönümünden bir gün
önce "tarihi" nitelik taşıyan ve Ermenice, Arapça, Rusça dahil
dokuz dilde yayımlanan bir açıklama yaptı. Bir "ilk" olma
özelliği taşıyan açıklamanın 1915 olaylarının 99. yıldönümü olan
24 Nisan'dan bir gün önce yapılması, başta ABD Başkanı olmak
üzere yarın yapılacak açıklamaları öncelemeyi amaçladığı
yorumlarına neden oldu. Açıklamanın, Kurtuluş Savaşı'nı
yönettikten Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran TBMM'nin kuruluşunun
94. yıldönümünde yapılması da sembolik bir önem taşıyor.
Başbakanlığın resmi internet sitesinden yapılan açıklamanın tam
metni şöyle:
"TÜRKİYE CUMHURİYETİ BAŞBAKANI SAYIN RECEP TAYYİP ERDOĞAN'IN
1915 OLAYLARINA İLİŞKİN AÇIKLAMASI
Ermeni vatandaşlarımız ve dünyadaki tüm Ermeniler için özel bir
anlam taşıyan 24 Nisan, tarihi bir meseleye ilişkin düşüncelerin
özgürce paylaşılması için değerli bir fırsat sunmaktadır.
Osmanlı İmparatorluğunun son yıllarının hangi din ve etnik
kökenden olursa olsun, Türk, Kürt, Arap, Ermeni ve diğer
milyonlarca Osmanlı vatandaşı için acılarla dolu zor bir dönem
olduğu yadsınamaz.
Adil bir insani ve vicdani duruş, din ve etnik köken gözetmeden
bu dönemde yaşanmış tüm acıları anlamayı gerekli kılar.
Tabiatıyla ne bir acılar hiyerarşisi kurulması ne de acıların
birbiriyle mukayese edilmesi ve yarıştırılması acının öznesi
için bir anlam ifade eder.
Atalarımızın dediği gibi ateş düştüğü yeri yakar.
Osmanlı İmparatorluğu vatandaşı herkes gibi Ermenilerin de o
dönemde yaşadıkları acıların hatıralarını anmalarını anlamak ve
paylaşmak bir insanlık vazifesidir.
1915 olaylarına ilişkin farklı görüş ve düşüncelerin serbestçe
ifade edilmesi; çoğulcu bir bakış açısının, demokrasi kültürünün
ve çağdaşlığın gereğidir.
Türkiyedeki bu özgür ortamı, suçlayıcı, incitici, hatta bazen
kışkırtıcı söylem ve iddiaları seslendirmek için vesile olarak
görenler de bulunabilir.
Ne var ki, tarihi meseleleri hukuki boyutlarıyla birlikte daha
iyi anlamamız, kırgınlıkları yeniden dostluklara dönüştürmemiz
mümkün olacaksa, farklı söylemlerin empati ve hoşgörüyle
karşılanması ve bütün taraflardan benzer bir anlayışın
beklenmesi tabiidir.
Türkiye Cumhuriyeti hukukun evrensel değerleriyle uyumlu her
düşünceye olgunlukla yaklaşmaya devam edecektir.
Fakat 1915 olaylarının Türkiye karşıtlığı için bir bahane olarak
kullanılması ve siyasi çatışma konusu haline getirilmesi de
kabul edilemez.
Birinci Dünya Savaşı esnasında yaşanan hadiseler, hepimizin
ortak acısıdır. Bu acılı tarihe adil hafıza perspektifinden
bakılması, insani ve ilmi bir sorumluluktur.
Her din ve milletten milyonlarca insanın hayatını kaybettiği I.
Dünya Savaşı esnasında, tehcir gibi gayr-ı insani sonuçlar
doğuran hadiselerin yaşanmış olması, Türkler ile Ermeniler
arasında duygudaşlık kurulmasına ve karşılıklı insani tutum ve
davranışlar sergilenmesine engel olmamalıdır.
Bugünün dünyasında tarihten husumet çıkarmak ve yeni kavgalar
üretmek kabul edilebilir olmadığı gibi ortak geleceğimizin
inşası bakımından hiçbir şekilde yararlı da değildir.
Zamanın ruhu, anlaşmazlıklara rağmen konuşabilmeyi; karşıdakini
dinleyerek anlamaya çalışmayı; uzlaşı yolları arayışlarını
değerlendirmeyi; nefreti ayıplayıp saygı ve hoşgörüyü yüceltmeyi
gerektirmektedir.
Bu anlayışla biz Türkiye Cumhuriyeti olarak 1915 olaylarının
bilimsel bir şekilde incelenmesi için ortak tarih komisyonu
kurulması çağrısında bulunduk. Bu çağrı geçerliliğini
korumaktadır. Türk, Ermeni ve uluslararası tarihçilerin yapacağı
çalışma, 1915 olaylarının aydınlatılmasında ve tarihin doğru
anlaşılmasında önemli bir rol oynayacaktır.
Bu çerçevede arşivlerimizi bütün araştırmacıların kullanımına
açtık. Bugün arşivlerimizde bulunan yüzbinlerce belge, bütün
tarihçilerin hizmetine sunulmaktadır.
Türkiye, geleceğe güvenle bakan bir ülke olarak tarihin de doğru
anlaşılması için ilmi ve kapsamlı alışmaları her zaman
desteklemiştir. Etnik ve dini kökeni ne olursa olsun yüzlerce
yıl bir arada yaşamış, sanattan diplomasiye, devlet idaresinden
ticarete kadar her alanda ortak değerler üretmiş Anadolu
insanları, yeni bir gelecek inşa edebilecek imkân ve
kabiliyetlere bugün de sahiptir.
Kadim ve eşsiz bir coğrafyanın benzer gelenek ve göreneklere
sahip halklarının, geçmişlerini olgunlukla konuşabileceklerine,
kayıplarını kendilerine yakışır yöntemlerle ve birlikte
anacaklarına dair umut ve inançla, 20. yüzyılın başındaki
koşullarda hayatlarını kaybeden Ermenilerin huzur içinde
yatmalarını diliyor, torunlarına taziyelerimizi iletiyoruz.
Aynı dönemde benzer koşullarda yaşamını yitiren, etnik ve dini
kökeni ne olursa olsun tüm Osmanlı vatandaşlarını da rahmetle ve
saygıyla anıyoruz.
20. yüzyılın başındaki koşullarda hayatını kaybeden Ermenilerin
huzur içinde yatmalarını diliyor, torunlarına taziyelerimizi
diliyoruz. 1915 olaylarının Türkiye karşıtlığı için bir bahane
olarak kullanılması ve siyasi çatışma konusu haline getirilmesi
de kabul edilemez. Aynı dönemde benzer koşullarda hayatını
kaybeden, etnik dini kökeni ne olursa olsun tüm Osmanlı
vatandaşlarını rahmet ve saygıyla anıyoruz."
KAYNAK : http://t24.com.tr/haber/erdogan-ermenilerin-huzur-icinde-yatmasini-diliyor-torunlarina-taziye-diliyoruz/256691 |