Cumhurbaşkanı
Erdoğan: Özbekistan ile iş birliğimizi güçlendirmeye hazırız
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Suriye, Irak, Yemen, Somali ve
Afganistan'a barış ve istikrarın en kısa zamanda hakim olmasını
istiyoruz. Bu kapsamda Özbekistan ile iş birliğimizi
güçlendirmeye hazırız." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Özbekistan Parlamentosuna
hitap etti.
Erdoğan, konuşmasına, şair Erkin Vaidov'un "Özbeğim" isimli
şiirinin "Tarihindir bin asırlar içinde gizli Özbeğim. Sana
yaşıttır Pamir ve Aksaçlı Tiyanşan, Özbeğim. Söylesin, Afrasiyab
ile söylesin Orhun yazısı. Eski tarih halkasında bir tane inci
Özbeğim. El Biruni, El Harezmi, El Farab soyundan. Aslı nesli
belki Uzluk, belki Tarhan, Özbeğim." dizelerini okuyarak
başladı.
"Ata yurdumuz, göz bebeğimiz Özbekistan'a yaptığım bu devlet
ziyareti vesilesiyle siz değerli kardeşlerime hitap etmekten
büyük bir memnuniyet duyuyorum." diyen Erdoğan, Asya'nın
kalbinde, doğuyla batının, kuzeyle güneyin buluştuğu
Özbekistan'da kendilerini evlerinde, hatta evlerine dönmüş gibi
hissettiklerini ifade etti.
Erdoğan, Türk İslam medeniyetinin doğduğu ve geliştiği bu
toprakların Biruni, Mirza Ulugbek, İbni Sina, Ali Kuşçu gibi
dünyayı aydınlatan, insanlığın ufkunu geliştiren bilim
adamlarını yetiştirdiğini söyledi.
İmam Buhari, İmam Matüridi, İmam Tirmizi gibi manevi önderlerin
de bu toprakların armağanı olduğunu belirten Erdoğan, "Onlar
ebediyete göçmüş olsalar da geride bıraktıkları miras, sadece
Özbekistan'ı değil, Anadolu'yu da aydınlatmaya devam ediyor."
diye konuştu.
Erdoğan, gönüller arasına sınır çizilemeyeceğini, kalpleri ve
yürekleri bir olanlar için mesafelerin hiçbir anlamının
olamayacağını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bizim inancımızda ve geleneğimizde kardeşlik en büyük
hazinedir. Özbekistan'ın 31 Ağustos 1991 tarihinde
bağımsızlığını yeniden kazanması Özbek kardeşlerimiz kadar, Türk
milleti için de büyük bir gurur kaynağı olmuştur. Türk
hükümetleri, Özbekistan'ın güçlenip gelişmesine destek olabilmek
için imkanlarını seferber etmiştir. 1996 yılında imzalanan Ebedi
Dostluk ve İşbirliği Anlaşması günümüzde de değerini ve anlamını
koruyor.
Bugün hem Türkiye hem Özbekistan 1990'lı yıllara nazaran çok
daha güçlüdür. Değerli kardeşim Cumhurbaşkanı Sayın Şevket
Mirziyoyev, özellikle de beraber ülkelerimizi daha iyi yere
taşımak için amelde birlik ruhuyla çalışıyoruz. Cumhurbaşkanı
değerli kardeşimle 25-27 Ekim 2017 tarihlerinde Türkiye'ye
yaptığı ziyareti sırasında ilişkilerimizi stratejik ortaklık
düzeyine çıkarmıştık. Bugün imzaladığımız ortak açıklama ile de
Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyini ihdas ettik."
"25 anlaşmayı imzaladık"
Bu mekanizmanın sağladığı imkanlarla pek çok alanda iş birliğini
daha da güçlendireceklerini vurgulayan Erdoğan, "Bugün biz
aslında 25 anlaşmayı imzaladık. Bugüne kadar herhalde Özbekistan
böyle büyük bir paket imzalamamıştır." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, güçlü iş birliği yaparak iki ülke
arasındaki ilişkileri, kardeşliklerine yakışır noktaya süratle
getireceklerinin altını çizdi.
Hem ikili mekanizmanın gelişmesi hem de Özbekistan'ın hak ettiği
konuma ulaşması için Mirziyoyev'in yürüttüğü çalışmaları
takdirle takip ettiğini dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:
"Özbekistan Ali Meclisinin ve devlet idarelerinin 2017-2022
eylemler stratejisi çerçevesinde gösterdiği bu gayret ve
çabaların daha birinci yılında meyvelerini vermeye başladığını
görüyoruz. Sayın Mirziyoyev'in iş ve yatırım ortamını
iyileştirmeyi esas alan kararlı adımları, Özbekistan'ı
yatırımcıların gözünde daha cazip bir ülke ve güvenilir bir
ortak haline getiriyor.
Özbekistan, kalkınma ve refah yolunda çok hızlı mesafe
kaydediyor. Şüphesiz ekonomik kalkınma tabiatıyla bugünden
yarına gerçekleşecek bir hadise değildir. Bunun için çok
çalışmak, planlı hareket etmek, azim, inanç ve özgüvenle
davranmak gerekir. Kalkınmada özellikle de istikrar ve güven
olmazsa olmaz iki başlıktır. Bunu başardığımız anda inanıyorum
ki Özbekistan çok kısa zamanda, şu anda kişi başına milli
gelirini üçe, beşe, ona katlayacaktır."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Özbekistan'a yeniden yükseliş döneminde
Türkiye'nin her türlü desteği vermeye hazır olduğunu bildirdi.
Bu yönde son yıllarda çok önemli bir ivmenin yakalandığına
işaret eden Erdoğan, "Ortak çabalarımız neticesinde 2017'de
ticaret hacmimiz yüzde 25 oranında artarak 1,5 milyar dolara
ulaştı. Elbette biz bu rakamı yeterli görmüyoruz. Bugün
kendimize yeni hedefi belirledik, bu da 5 milyar dolara
ulaşmaktır. Biz bunu yaparız, yapmamak için hiçbir sebep yok. 33
milyon Özbekistan, 81 milyon Türkiye, el ele vereceğiz ve bunu
da başaracağız." dedi.
Erdoğan, Özbekistan'a büyük bir Türk iş adamı grubuyla
geldiklerini aktararak, iki ülkedeki yatırımların artması için
çabaları yoğunlaştıracaklarını vurguladı.
"Özbekistan ile iş birliğimizi güçlendirmeye hazırız"
Erdoğan, küresel anlamda son derece çalkantılı günler
yaşandığına işaret ederek, şöyle devam etti:
"Bugün dünyanın birçok köşesinde savaşın ve terörün çirkin
yüzüne şahit oluyoruz. Maalesef gerek Türkiye gerek Özbekistan
bölgelerindeki istikrarsızlıktan en fazla etkilenen ülkelerin
başında geliyor. Suriye, Irak, Yemen, Somali ve Afganistan'a
barış ve istikrarın en kısa zamanda hakim olmasını hem bu
ülkelerdeki kardeşlerimizin selameti hem bölgelerimizin esenliği
için canı gönülden istiyoruz. Bu kapsamda Özbekistan ile iş
birliğimizi güçlendirmeye hazırız."
Özbekistan ve Afganistan tarafından ortaklaşa düzenlenen
Uluslararası Taşkent Konferansının başarıyla sonuçlanmış
olmasının kendilerini sevindirdiğini dile getiren Erdoğan, şu
değerlendirmelerde bulundu:
"Pasifikten başlayıp Anadolu'ya uzanan o kadim İpek Yolu'nun tam
merkezinde yer alan Özbekistan asırlardır farklı kültürleri
huzur ve emniyet içinde yaşatmış bir ülkedir. Bu tarihi birikim,
uluslararası barışın tesisinde bölgesel kalkınmada ve İslam
medeniyetinin dünyaya daha iyi anlatılmasında Özbekistan'ı
önemli bir aktör haline getiriyor. Kökleri bu topraklarda olan
birlikte yaşama anlayışının bölgelerimizde ve dünyada barışı
hakim kılmamıza imkan vereceğine inanıyorum."
"Türkistanlı gönüllülerin hatırasına sahip çıkacağız"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölgesel sahiplenme ve bölgesel iş
birliğinin istikrarın ve kalkınmanın kilit taşı olduğunu
vurgulayarak, "Değerli kardeşim Mirziyoyev'in komşu ülkelerle
sorunları çözme ve yakın iş birliği geliştirme vizyonunu bu
minvalde memnuniyetle izliyoruz. Türkiye olarak her biri ile
ayrı bir gönül bağımız bulunan Orta Asya'daki kardeş ülkeler
arasında iş birliği ve dayanışmayı güçlendirecek girişimlere
elimizden gelen desteği sunmaya hazırız. İnşallah ortak
çabalarımızla medeniyetlerin beşiği bu kadim coğrafyayı tarihte
olduğu gibi tekrar sulh ve huzurun memba haline getireceğimize
inanıyorum." ifadesini kullandı.
Türkiye ve Özbekistan arasındaki ilişkilerin geliştirilmesine
iki ülke meclis üyelerinin de katkı yapacağından şüphe
duymadığını belirten Erdoğan, "Geçtiğimiz hafta açılışının 98.
yıl dönümünü kutladığımız Türkiye Büyük Millet Meclisi, İstiklal
Harbimizin karargahı olan gazi bir Meclistir. Bu vesileyle
İstiklal Harbimize canlarıyla, mallarıyla ve dualarıyla destek
olan Özbek kardeşlerimizi rahmet ve minnetle yad ediyorum."
dedi.
Kurtuluş Savaşı'nın Türkiye ile Özbekistan arasındaki muhabbet
ve dayanışmanın örnekleriyle dolu olduğuna değinen Erdoğan, şu
görüşlere yer verdi:
"Hac vazifesini ifa ettikten sonra Türkiye üzerinden
memleketlerine dönerken Çukurova bölgemizde Kuvayımilliye'ye
katılan Türkistanlı gönüllüler, Hacı Yoldaş ve arkadaşlarının
aziz hatırasına sonsuza dek sahip çıkacağız. Buhara Emirliği'nin
hazinesinden Türkiye'ye yardım gönderilmesini tereddütsüz
onaylayan Buhara Meclisi üyelerini de hiçbir zaman
unutmayacağız. Özbek kardeşlerimiz Türk ordusunun zaferini kendi
zaferleri olarak görmüşler ve 6 Ekim 1922 tarihinde Taşkent'in
Eskişehir semtindeki Cuma Meydanı'nda tertipledikleri büyük bir
mitingle bu zaferi kutlamışlardır. Biz de onları kutluyoruz,
Allah rahmet etsin."
"Onları anmayacağız da kimleri anacağız"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 16 Temmuz 1922 tarihli Buhara Ahbarı
Gazetesi'nde, "Yaşasın vatanlarını işgal eden düşmana karşı öz
vatanlarını müdafaa eden Türk askerleri" şeklinde manşet
atıldığını, Minare-i Kelam Meydanı'nda Buharalıların
"Anadolu'daki kardeşlerimizin zaferi kutlu olsun" sloganlarıyla
bir hafta kutlama yaptıklarını ve aynı meydandaki Cuma
Mescidi'nde şehitler için hatimler indirdiklerini anımsatarak,
"Biz onları anmayacağız da kimleri anacağız." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, savaşın yaşandığı dönemde Özbekistan'daki
duyguları dile getiren Şair Abdülhamit Süleyman Çolpan'ın
Anadolu'nun muzaffer ordularına ithaf ettiği "Tufan" şiirinden
dizeler okudu.
"Ebedi kardeşliğimizin her daim kaim ve güçlü olmasını
diliyorum." diyen Erdoğan, Özbekistan'a gerçekleştirmekte olduğu
ziyaretin hayırlara vesile olmasını temenni etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bildiğiniz gibi bu akşam Berat Gecesi ve
tüm İslam dünyasının Leyle-i Beradı'nı kutluyorum, tebrik
ediyorum. Birliğimize, beraberliğimize vesile olmasını özellikle
diliyorum." dedi.
Erdoğan, şahsına ve heyetine gösterilen Özbek misafirperverliği
için de şükranlarını sundu.
"Ülkelerimizin birbirine yaklaşımı sırf kar ve maddi kazanç
amaçlı değil"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve mevkidaşı Şevket
Mirziyoyev, Özbekistan EXPO Merkezi'nde, Dış Ekonomik İlişkiler
Kurulu (DEİK) tarafından düzenlenen "Türkiye-Özbekistan İş
Forumu"nda Türk ve Özbek iş adamlarına hitap etti.
Özbekistan'ın, Orta Asya nüfusunun yarısına yakınını barındıran
güçlü tarım sektörüne ve sanayi potansiyeline, zengin doğal
kaynaklarına sahip, yatırım alanları bulunan kardeş bir ülke
olduğunu belirten Erdoğan, bütün Orta Asya ülkelerine ve
Afganistan'a komşu tek ülke Özbekistan'ın coğrafi konumunun da
önemli bir avantaj teşkil ettiğini söyledi.
Erdoğan, Özbekistanlıların 27 yıl önce bağımsızlığını
kazanmasının ve Özbek bayrağının yeniden göklerde
dalgalanmasının Türkiye'de coşkuyla karşılandığını anımsattı.
Türkiye'nin, Özbekistan Cumhuriyeti'ni ilk tanıyan ülke olduğunu
vurgulayan Erdoğan, Türkiye'nin bağımsızlık sonrasında atılan
milli ekonominin tahkimi önündeki adımları da bütün gücüyle
desteklediğini dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk yatırımcıların, Özbekistan'ın
kalkınmasında etkin rol oynadığını ifade ederek, "O dönemde Türk
şirketleriyle yapılan projeler, bugün de Özbekistan ekonomisine
önemli katkılar sağladı. Fergana ve Buhara petrol rafinerileri,
yenilenen havalimanı, terminalleri, ilk şeker fabrikası hep
sizlerin eseridir." diye konuştu.
Semerkant'a 2016 yılında yaptığı ziyareti anımsatan Erdoğan, "Bu
ziyaret artık yepyeni bir dönemin kapılarını açmış,
kardeşliğimizi teyit eden siyasi irademizi tazelemiştir."
ifadelerini kullandı.
Erdoğan, iki ülke arasındaki iş birliğinin mevkidaşı
Mirziyoyev'in geçen yıl Türkiye'yi ziyaretiyle daha da
kuvvetlendiğini kaydetti.
İki ülke arasındaki ilişkilerin stratejik ortaklık düzeyine
yükseltildiğini, bu seyahatle de ilişkileri bir ileri aşamaya
taşıdıklarını bildiren Erdoğan, "Stratejik ortaklığımızın
pratikte de uygulamaya konulması için gerekli mekanizmayı,
Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyini artık kuruyoruz."
şeklinde konuştu.
"İnsanlarımız birbirine daha da yakınlaşmıştır"
Türkiye'nin, dünyanın 17'inci, Avrupa'nın da altıncı büyük
ekonomisi olduğuna işaret eden Erdoğan, 81 milyon nüfusu ve 390
milyar dolarlık dış ticaret hacmiyle Türkiye'nin çok büyük bir
pazar olduğunu söyledi.
Erdoğan, dünyanın en büyük 250 müteahhitlik şirketi listesinde
2016'da 46 Türk firması bulunduğunu, Türkiye'nin bu bakımdan
dünyada ikinci sırada yer aldığını bildirdi.
Özbekistan hükümetinin yerli ve yabancı girişimcilere yönelik
müzahir tutumunun, iş ve yatırım ortamını iyileştirmeye esas
alan tasarruflarının Özbekistan'ı her zamankinden daha cazip ve
güvenilir kıldığı değerlendirmesinde bulunan Erdoğan, Türkiye
olarak Özbekistan'a hedeflerini gerçekleştirme yolunda
ellerinden gelen her türlü desteği vermeye hazır olduklarını
vurguladı.
Erdoğan, "Gerek vatandaşlarımıza vize muafiyeti sağlanması gerek
İstanbul-Semerkant uçak seferlerinin başlamasıyla insanlarımız
birbirine daha da yakınlaşmıştır." dedi.
Özbekistan'ın ticari alanda çok önemli reformlar
gerçekleştirdiğine değinen Erdoğan, "Doğrusu az önce aldığı
alkışlarla ben Şevket kardeşimi kıskandım." demesi üzerine,
salondaki Türk iş adamları tarafından ayakta alkışlandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun üzerine, "Demek ki bu alkışları hak
ediyor ve dakikalarca bütün katılımcılar ayakta alkışladı.
Darısı başımıza." dedi.
Salonda bulunan ve bir dönem Türkiye'de futbol oynayan Şota ve
Arçil Arveladze kardeşleri konuşması sırasında yanına çağıran
Erdoğan, "Artık bizdeki futbol hayatları bitti, şimdi de
Özbekistan'da takım çalıştırıyorlar." bilgisini verdi.
"Sırf kar ve maddi kazanç amaçlı değil"
Türk ürünlerinin Özbek tüketiciler nezdinde itibar gördüğünü,
kendilerinin de iş adamlarını ve girişimcileri Özbekistan'a
yatırım yapmaya teşvik ettiklerini söyleyen Erdoğan, şöyle devam
etti:
"Tarihi İpek Yolu'nun parçası olan, birbirine kardeşlik bağıyla
bağlı ülkelerimiz çok daha büyük başarılara birlikte koşacaktır.
Burada çok önemli bir noktaya dikkatlerinizi çekmek istiyorum,
ülkelerimizin birbirine ekonomik ve ticari yaklaşımı sırf kar ve
maddi kazanç amaçlı değil, olmamalıdır. Ekonomik, ticari
ilişkilerimizi aramızdaki kardeşlik bağlarını güçlendiren birer
sıçrama tahtası olarak görmeliyiz. Tıpkı iki kardeş gibi biri
yükseldikçe diğeri de yükselen, iyi ve kötü gününde dayanışma
içinde olan, birbirine asıl bu yönden bağlı ülkeler olduğumuzun
bilinciyle hareket etmeliyiz. Birbirimizin kazancını kendi
kazancımızdan daha önce tutmak kardeşliğimizin gereğidir.
Açıkçası biz, bu inançla hareket ettik, ediyoruz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Dostunla gönüldaş ol, yaptığı işte
birlik ol." Özbek deyişini hatırlatarak, şunları söyledi:
"Sizlerin de buradaki ve ülkemizdeki yatırımlarınızda bu
prensibi, bu bakış açısını muhafaza edeceğinize inanıyorum. Türk
ve Özbek iş adamlarının da birbirlerine karşı açık, dürüst,
birbirlerinin her zaman yanında ve gönüldaş olmalarını arzu
ediyorum. Karşılıklı fayda ve güven temelinde daha da ileriye
gitmek için hepimize büyük sorumluluk düşmektedir. Sizlerin de
bu sorumluluğun bilinciyle hareket edeceğinizden şüphem yoktur."
"Yapıcı diyaloğu korumaya özen göstermeliyiz"
Özbekistan'ın istihdamına ve ihracatına önemli katkılar sağlayan
yatırımcılara yenilerinin eklenmesinin özellikle turizm, inşaat,
tarım, tekstil, dericilik ve imalat sektörlerindeki yeni
imkanların değerlendirilmesinin önemli olduğunu belirten
Erdoğan, her bakımdan ortak iş etkinliklerine süreklilik
kazandırılması gerektiğini kaydetti.
Erdoğan, "Her zeminde yapıcı diyaloğu korumaya özen
göstermeliyiz. Şunu hiçbir zaman unutmayın, el birliği
içerisinde aşamayacağımız sorun bulunmuyor. İrade ve kararlılık
oldukça inşallah tüm yollar açılacak, her şey çok daha kolay
olacaktır. Bir kez daha hatırlatmak isterim ki bizim
Özbekistan'la dostluğumuz eskidir ve ebedidir." ifadesini
kullandı.
Kardeşler arasında mesafelerin, sınırların ve zaman zaman
karşılaşılan engellerin hiçbir önemi olmadığını vurgulayan
Erdoğan, merhum Erkin Vahidov'un "Bana dostlar verdin, dostluk
ki hikmettir. Yalnızlık derdine sadece o şifadır, alemde hangi
rahatlık varsa ondan vazgeçip onu ilk önce dostuma reva görürüm.
Yüreğimi al, razıyım fakat beni dostlarımdan ayırma."
dizelerinin, Türkiye ile Özbekistan arasındaki tüm
münasebetlerin geleceğine ışık tutacağına inandığını söyledi.
Erdoğan, Özbek misafirperverliğini kendilerine gösterdiği için
mevkidaşı Mirziyoyev'e teşekkür ederek konuşmasını sonlandırdı.
KAYNAK : https://www.aa.com.tr/
|