TÜSİAD :
Güvenlik ile Özgürlükler Birbirini Tamamlayan Önceliklerdir
Türkiyenin siyaset ve ekonomi alanında dünyada
sergilediği gücün en etkin kaynakları, demokrasi, hukuk devleti
ve özgürlükler toplumu olma nitelikleridir.
Son dönemde giderek artan sayıda akademisyen, siyasetçi, medya
yöneticisi ve yazarının soruşturmaya uğraması ve tutuklu
yargılanmasının yanı sıra uluslararası internet sitelerinin
yasaklanması, özgürlükler toplumu olma özelliğimizden geriye
gidiş algısı yaratmaktadır. Söz konusu uygulamaların yanı sıra
adaletin herkes için eşit ve tarafsız tecelli etmediği şüphesini
doğurabilecek yaklaşımların, çağdaş bir demokrasinin ayrılmaz
bir ilkesi olan, adalete güven unsurunu zedelediği aşikârdır.
Demokratik kazanımlarımızda, ifade ve basın özgürlüğü başta
olmak üzere tüm özgürlük alanlarında ve hukuk devletinin
üstünlüğünde geriye gitmememiz gerekir.
Teröre karşı haklı mücadelemizi sürdürürken ve halkın güvenliği
konusunda tedbirler alırken düşünce, basın ve ifade özgürlüğünü,
siyaset yapma özgürlüğünü korumalıyız.
Cumhuriyet değerlerimiz, uluslararası rekabette yükselen
yaratıcı bir toplum olmak, girişimcilik ve yatırım ortamı gibi
temel milli menfaat alanlarımızda, demokrasi, hukuk devleti ve
insan hakları belirleyici etkenlerdir. Temel hak ve
özgürlükleri doğrudan ya da dolaylı olarak kısıtlayan tüm
güvenlik ve soruşturma tedbirleri, dünyada Türkiye karşıtı
çevreleri güçlendirmekte; ve terör ile mücadelemizi
zayıflatmaktadır. Tarihimizde edindiğimiz en önemli
kazanımlarımız olan demokrasimiz ve insan haklarını korumak ve
yüceltmek için devletimiz ve yargı erkimizin özenli yaklaşımına
daha fazla ihtiyaç duyduğumuz bir dönemdeyiz.
Güvenlik ve özgürlük birbirleriyle çelişen değil birbirini
tamamlayan önceliklerdir. Bu bilinç ile hareket edilmesi
demokrasi değerlerimiz, milli menfaatlerimiz ve küresel
rekabetteki gücümüz açısından kilit öneme sahiptir.
kaynak : www.tusiad.org |