KAFKAS İŞADAMLARI DERNEĞİ
CAUCASUS BUSINESSMEN ASSOCIATION

 

   
 

Kurtulmuş:Kriz çözülebilir,ne Rusya nede Türkiye kriz dolayısıyla birbirini gözden çıkarabilir
 


Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, TRT Avaz'da katıldığı canlı yayında, gündeme dair soruları yanıtlayarak, değerlendirmelerde bulundu.

Numan Kurtulmuş, "Rusya ile yaşanan krizin Türkiye'nin Türk Cumhuriyetleri ile ilişkilerini nasıl etkiledi" şeklindeki soru üzerine ise "Rusya ile yaşadığımız bu krizin ilk gününden itibaren bu krizin yakın bir dönemde çözülebileceğini ümit ediyorum. İyimser bakıyorum. Evet istemediğimiz bir durum ortaya çıktı. Rus uçakları defaatle sınır ihlalleri yapmıştı, angajman kuralları gereği bu uçak bir türlü düşürüldü. Onu da söyledik ki uçağın sınırlarımızı ihlal ettiği anda kimliği bilinmiyordu. Defaatle uyarıldı. Bunların hepsinin kayıtları var. Dolayısıyla bu krizin çok uzun sürmeyeceği kanatindeyiz. İstenmeyen bir durumdu, arızi bir durumdu. Evet, ne Rusya Türkiye'yi bu kriz dolayısıyla tamamen gözden çıkarabilir ne de biz Türkiye olarak Rusya'yı gözden çıkarabiliriz" ifadelerini kullandı.

Tarihsel olarak Rusya ile Türkiye arasında büyük benzerlikler olduğuna dikkati çeken Kurtulmuş, şöyle devam etti:

"Tarih boyunca da ne zaman Doğu'nun iki büyük imparatorluğu aradaki çelişkiler yüzünden birbirleriyle mücadeleye girdiyse, bundan her ikisi de kazanmamıştır. Her ikisi de kaybetmiştir. Bu tarihsel gerçeği de ortaya koymak lazım. Biz onun için Ruslar'ın da bu çerçevede hareket edeceğini düşünüyoruz, ümit ediyoruz ki bu uçak düşmesi kriziyle başlayan süreç, her iki ülkenin de basiretle sürdürdüğü bir süreç olur ve bir anlamda çözümlenebilir diye düşünüyorum. Bu şu demek değil, yani Ortadoğu'da bütün sorunlarda Ruslar ile Türkler arasında, Türkiye Cumhuriyeti arasındaki sorunlar çözülecek anlamına gelmiyor. Ortada net bir Suriye meselesi var.. Suriye'de Türkiye'nin duruşu bellidir, Rusya'nın duruşu da bellidir. Biz başından itibaren Suriye'de halkın demokratik bir süreç içinde tamamen kendi yönetimlerini seçebilecek bir güce kavuşarak bütün toplumsal kesimlerin işin içinde olduğu bir barış sürecinin oluşmasını istedik. Maalesef Ruslar da başından itibaren önce örtülü, daha sonra da açık bir şekilde Rusya'da barbar, 400 bin kişinin ölümüne neden olmuş mevcut rejimin yanında yer aldı. İfade ettiğim gibi önce vekalet savaşı olarak yürüttükleri bu işi bir müddet sonra da fiilen uçaklarını kaldırarak, fiilen köyleri bombalayarak sürdürdüler ve halen bugün itibarıyla da bunlar devam ediyor. Dolayısıyla Suriye'deki siyasi algılama bakımından farklı yerlerde duruyoruz. Türkiye de Rusya da Suriye'nin bundan sonraki geleceğine ilişkin şu an itibarıyla farklı tutumlar sergiliyor ama ümit ederim ki Suriye ile bir barış sürecinin ortaya çıkması ve orada demokratik bir düzenin kurulması konusunda da Rusya da belli bir noktaya gelecektir. Nereden bunu söylüyorum, bu kadar açık şekilde söylüyorum, iki sene evvel Sayın Putin, İstanbul'a Dolmabahçe Sarayı'na geldiği zaman oradaki görüşmede, hem resmi görüşmede hem de resmi görüşme sonrasındaki basın toplantısında 'ben Esed'in avukatı değilim', yani burada bir esneklik payı olduğunu aslolanın kurulacak olan yeni Suriye'nin nasıl şekilleneceği olduğu manasında biz bunu yorumladık. Esed gibi diktatörü onun şahsı da değil, rejimin mahiyeti itibarıyla böylesine despot, böylesine otokratik, böylesine halka düşmanca, acımasız davranan bir rejimin yanında Rusya gibi büyük bir çarlık geleneğine sahip olan bir ülkenin de yanında durmaması gerektiğini ifade ediyoruz. Ama Suriye meselesini de Ukrayna meselesini de ben şahsen ikisini de birbirinden ayırmıyoruz."

Uluslararası sistemin çözüm bulmakta yeteneğini kaybettiğini de ifade eden Kurtulmuş, "Çünkü 2. Dünya Savaşı sonrasında kurulan sistem sadece güçlünün borusunun öttüğü bir sistemdi. Kim güçlüyse onun dediği oldu" dedi. Rusya'nın Kırım ve Suriye'de NATO'ya "Benim sınırım burasıdır" dediğini anlatan Kurtulmuş, "Batı dünyasının da bu yeni durumu gözden geçirmesi lazım. Rusya'nın özellikle bu durumu çok uzun süre devam ettirmeyeceği kanaatindeyim. Suriye'nin siyasal bir çözüme kavuşması bu anlamda Suriye politikası üzerine de Rusya ile Türkiye'nin farklı yerlerde evet yine farklılıklar belki koruyacağız ama sorunun çözülmesiyle birlikte farklılıklarımız daha da azalmış olacak" dedi.

Kaynak: http://www.rtib.org/

 

 

 
  Paylaş      
 

KAFİAD