MÜSİAD/OLPAK:
Tapular bitince Türkiye bir yere toslayacak
MÜSİAD Başkanı Nail Olpak, kamudaki bürokratların liyakat
sistemine göre belirlenmesi gerektiğini ifade etti. Kamuda
performansa dayalı sistemin uygulanması gerektiğini söyleyen
Olpak, aksi halde hiç bir işin doğru şekilde yapılamayacağını
belirtti. Bankaların kredi vermesi konusunda da eleştirilerde
bulunan Olpak, her şeyin teminata dayandırılmaya devam etmesi
halinde bir gün tapular bittiğinde bir yere toslanabileceğine
dikkat çekti.
Dünya gazetesinden Sercan Akıncının haberine göre, bürokrasinin
Türkiye'deki işleri zaman zaman çıkmaza soktuğunu dile getiren
Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği (MÜSİAD) Başkanı Nail
Olpak, kamuda performansa dayalı bir sistem getirilmediği sürece
hiçbir işin doğru şekilde yapılmasının mümkün olmadığını ifade
etti.
MÜSİAD Heyeti'nin DÜNYA Gazetesi'ne gerçekleştirdiği ziyaret
sırasında konuşan Olpak, yakın dönemde İşletmeler ve Bürokrasi,
İşgücü Piyasaları ve Dışı Politikada Sınanma Yılı adlarıyla 3
ayrı araştırma raporu yayınladıklarını belirtti. İşletmeler ve
Bürokrasi raporunu hazırlarken son 22 yılda Türkiye'de bürokrasi
anlamında nelerin değişip, değişmediğini incelediklerini
söyleyen Olpak, raporda bürokrasiye yönelik şu önerilerde
bulunduklarını söyledi; Kamu yönetiminde özellikle zihniyet
değişikliği amaçlanmalı ve devleti merkeze alan geleneksel
bürokrasi anlayışı yerini vatandaşı merkeze alan çağdaş bir
yönetim anlayışına bırakmalı. Kamuda görev alan bürokratların
hem mesleki hem de ahlaki yetkinliklerinin geliştirilmesi için
gerekli girişimler yapılmalı. Kamu kurumlarında eğitime ayrılan
bütçenin arttığını görmek sevindirici. Ancak, buradaki esas
sıkıntı eğitim planlamasının yetersizliği. Bürokrasideki değişim
hızla devam etmeli. Bu çerçevede engelleyici bürokrasiden,
destekleyici bürokrasiye geçmek için gereken tedbirler hızla
alınmalı. Kamu personel rejimi tekrardan ele alınmalı ve
kamudaki bürokratların liyakat sistemine göre göreve
getirilmeleri ve yükseltilmelerini sağlayacak yapısal
düzenlemeler yapılmalı.
Kamuda performansa dayalı bir sistem getirilmediği sürece hiç
bir işini doğru şekilde yapılamayacağını vurgulayan MÜSİAD
Başkanı Olpak, Bir üyemiz kendi şirketinde performansa dayalı
zam sistemini uygulamak istedi. Çalışanlarsa bunu yargıya
taşıyarak iptal ettirdiler. Biz bu sistemin kamuda uygulanmasını
isterken, yargı bize müdahale ederek uygulamaya izin vermiyor.
Öte yandan gümrükte yaşanan bir olay üstüne bir kişiye 7 ayrı
dava açılabiliyor. Bu davalar ancak 18 yılda karar bağlanıyor.
18 yıl boyunca bu kişinin sıfatı sanık olarak kalıyor. Daha da
kötüsü haklarında kesinleşmiş bir karar olmadan sanık olarak
onca yıl hapis yatan insanlar var. Bu sistem insanı yaşatmak
için değil, devletle insanı muğlak bir şekilde kavga ettirmek
için kurulmuş dedi.
TAPULAR BİTTİĞİNDE BİR YERE TOSLAYACAĞIZ
Bankaların kredi vermesi konusunda da eleştirilerde bulunan
Olpak, her şeyin teminata dayandırılmaya devam etmesi halinde
bir gün tapular bittiğinde bir yere toslanabileceğine dikkat
çekti. 3'üncü köprü için İbrahim Çeçen'den teminat istenmedi
sanırım diyen Olpak, köprü projesinin başlı başına bir teminat
olduğunu, buradaki gibi küçük projelerinde kendi kendine teminat
olarak kabul edilmesinin sağlanması gerektiğini anlattı.
Tasarruf oranlarının hala yeterli düzeyde olmadığını, Türkiye'de
yatırımların 10 puanlık kısmının hala borçla yapıldığını
aktararak, 0- 14 yaş arasındaki çocuklara da Bireysel Emeklilik
Sigortası (BES) yapılmasının önünün açılmasıyla tasarruf
oranlarının artırılabileceğini kaydetti.
Sosyal yardımların dağıtılış şeklinin değiştirilmesi
gerektiğinin de altını çizen Olpak, Bu şekilde giderse istihdam
düşer. Çalışanlar patrona gidip, 'Bizi sigortalı gösterme, 700
lira ver. Devletten de destek alayım' demeye başlar diye
konuştu.
Ayrı bir Kültür Bakanlığı olması gerektiğini ifade eden Nail
Olpak, kültürün bir milletin medeniyetini gösterdiğini, bu
nedenle illaki bir bakanlıkla birleştirilmesi gerekiyorsa Milli
Eğitim Bakanlığı'yla birleştirilmesi gerektiğini aktardı.
Eğitimde de istediğimiz noktaya gelemediğimizi, her gelen
bakanla birlikte eğitim sisteminin de değiştiriğini hatırlatan
Olpak, bu yüzde mesleki eğitimi konuşmaya bile
başlayamadıklarını bildirdi.
KOBİ'lerin arsa, bina ve Makine gibi yerlerde harcama
yapmalarının ardından üretim aşamasına geçtiklerinde paralarının
kalmadığını dile getiren Olpak, şöyle devam etti: Sanayinin
önünü açmak istiyorsak, bunu paket halinde halletmek lazım.
Yüksek teknolojiyi sadece konuşarak yakalayamayız. Bu
yakalayabilmek için önce finansman, arazi gibi konuları
halletmek lazım. Daha önce de söylediğimiz gibi TOKİ benzeri
sanayi için fabrikalar yapacak bir kuruma ihtiyaç var.
'RUSYA KRİZİNE RAĞMEN 2016 KÖTÜ OLMAYACAK'
MÜSİAD Başkanı Nail Olpak 2015 yılı için gerçekleşenden daha da
karamsar bir tablo çizildiğini hatırlatarak, algının gerçekten
çok farklı olduğuna dikkat çekti. Kedilerinin Satın Alma
Müdürleri Endeksi (SAMEKS) verilerine bakarak 3 civarında bir
büyüme beklediklerini ifade eden Olpak, başkalarının çizmiş
olduğu 1- 1.5 puanlık karamsar büyüme senaryolarının var
olduğunu aktardı. 2016 yılını da kötü olmayacağını
öngördüklerini bildiren Olpak, Siyasi belirsizliklerin kalkması
önemli bir kaldıraç. Rusya krizine rağmen gelecek yılı karamsar
olarak yorumlamıyorum dedi.
ASGARİ ÜCRETEKİ İLAVE MALİYET ARTIŞI KOBİ'LERİN AYAĞINA
KURŞUN SIKMAKTIR
Asgari ücret artışındaki tüm yükün işverene yüklenmesi durumunda
'KOBİ'lerin ayağına kurşu sıkılacağını' belirten MÜSİAD Başkanı
Nail Olpak, en büyük ilave yükün KOBİ'lerin sırtına
yüklenebileceğine dikkat çekti. Asgari ücrette yüzde 14 olarak
ödenen işçi payının 7 puanlık kısmını devletin işsizlik fonundan
karşılanması durumunda iş dünyasının büyük bir yükten
kurtulacağını belirten Olpak, Yaptığımız çalışmanın ışığında
sadece asgari ücretin yükünün tamamen işveren tarafından
karşılanması halinde 30 milyar liralık ek maliyet gelecek. Bunun
8.5 milyar lirası 1- 9 kişi çalıştıran işletmelere, 8.9 milyar
lirası 10- 49 kişi çalıştıran işletmelere, 6.6 milyar lirası 50-
249 kişi çalıştıran işletmelere ve 5.9 milyar lirası 250+ kişi
çalıştıran işletmelere yansıyacak. 1 kişi çalıştıran işletmelere
toplam 1.3 milyar liralık ek maliyet gelecek olmasına karşın
500- 749 kişi çalıştıran işletmelere 1.1 milyar lira, 750- 999
kişi çalıştıran işletmelere 600 milyon liralık ek maliyet
gelecek. İlave maliyetler daha çok küçük işletmelerin üstünde
olacak diye konuştu. Öte yandan Olpak, Bölgesel asgari ücret ve
esnek çalışma modellerinin de gündeme alınması gerektiğini
belirtti.
Kaynak: http://www.hurriyet.com.tr/ |