VEDAT ÖZDAN /
Kara
Cuma'da küresel düzeyde hisse senetleri 3 trilyon dolar
kaybetti!
Bir süredir Çin ekonomisindeki tehlikelerden söz ediyor ve Çin
kriz yaşarsa dünya altında kalır diyorduk.
Biz seçime giderken dünyada beklenen küresel finansal çöküş
başlarsa? başlıklı son yazımızda; "majör borsalarda fiyat
yükselişlerinin mantıklı hiçbir gerekçesi kalmadı, küresel bir
finansal çöküş beklentisi çok fazla yazılır çizilir olmaya
başladı, biz dahil 23 ülkenin borsası halen tepetaklak düşmekte
ve zaman giderek daralıyor" uyarısı yapmıştık.
Ertesi gün Financial Timesta Dünya çöküşe hazırlanmalı
başlıklı bir makale yayımlandı.
Aynı gün Çin'de açıklanan PMI verisi son 6,5 yılın en düşük
seviyesine indi.
Veri ardından Şanghay Bileşik Endeksi yüzde 4,27 kayıp yaşadı ve
böylece son bir hafta içindeki kaybı yüzde 20yi aşmış oldu.
Aynı gün Dow Jones Endeksi yüzde 3,11 düştü ve böylece Kasım
2008'den bu yana en yüksek 2 günlük kaybını yaşadı.
S&P 500 Endeksi yüzde 3,17 düşüşle son 4 yılın en kötü
performansını gösterdi ve böylece S&P 500 2015'teki tüm
kazançlarını sildi.
Nasdaq Teknoloji Endeksi yüzde 2,82 ile Nisan 2014'ten bu yana
en kötü gününü yaşadı.
MSCI Tüm Dünya Endeksi yüzde 2.7 düşerek Ekim ayından bu yana en
düşük düzeyine indi.
MSCI Gelişen Piyasalar Endeksi yüzde 2.2 düştü.
Böylece küresel düzeyde hisse senetlerinin değeri 3.3 trilyon
dolar düşmüş oldu.
Yani neredeyse Türkiye GSYH'sının 4 katı büyüklüğünde bir değer
buhar oldu!
Oysa biz küresel ekonomi toparlanıyor diye biliyorduk, değil mi?
Yıllardır bizden "Parasal genişlemeden başka çare yok",
reçetesine inanmamız beklenmişti.
Hatırlayın 2007 2009 arasında merkez bankaları küresel
finansal sistemi korumak adına korkunç miktarda para bastılar ve
adına sanki çok teknik bir operasyon yapıyorlarmışcasına
"niceliksel gevşeme" (QE) dediler.
2010 2012 arasında bu kez dünya ekonomisi yeterince
toparlanamadığı gerekçesiyle para bastılar.
Yine olmadı!
Ama biz yine onlara inanmaya devam ettik.
Çünkü herkes bundan istifade ediyordu.
Öyle ya kendiliğinden oluşan bir "satınalma gücü" ve "servet
birikimine" kim yok der!
Q1, Q2, Q3, ...
2012 yılından 2015 yılına kadar parasal genişleme
politikalarından beslenenler sayesinde bu politikalar böylece
devam ede geldi.
Hep dendi ki merkez bankaları para basarak bu sorunu çözecek,
tünelin ucu göründü.
Nihayet geçen hafta anladık ki yolun sonuna gelmişiz.
Ve artık küresel finansal çöküşün başladığını tartışmaya
başladık.
Aman dikkat diyoruz.
Önümüzdeki hafta her şeyin rengi kırmızıya dönüşebilir.
Kaynak : http://t24.com.tr/ |