VEDAT ÖZDAN /
Yunanistan'ı çok
daha zor bir duruma düşüren Tsipras nerede yanlış yaptı?
Tsipras ikinci kurtarma paketini çöpe atma taahhüdüyle iktidara
geldi. Şubat ayında ikinci kurtarma paketiyle ilgili müzakereler
başladı.
Yunanistan bu paketle olmaz, bu paketteki önlemlerin Yunanistan
ekonomisini daha da kötüleştirdiği anlaşıldı dedi. AB tarafı da
o zaman hem kamu harcamalarını kendi kaynaklarınla finanse
ederek büyüyüp, hem de borcunu nasıl ödeyeceğini gel sen bize
anlat dedi.
Yunanistan bir taslak metin hazırladı. Bu metinde borcun yeniden
yapılandırılması talebi yoktu. Bunu istemediklerini ve
borçlarını zamanında ödeyeceklerini her fırsatta söylüyorlardı.
Taslak metni Troyka (kreditörler), müzakerelere başlamak için
uygun bir zemin olarak kabul etti. Bir karar alındı. Bu karara
göre nisan ayının sonuna kadar taslak metin referans alınarak
reform yapılacak konular ayrıntılı olarak bir anlaşma metnine
bağlanacak, 30 Haziran günü ikinci kurtarma paketi sona erecek,
bu tarihe kadar Yunanistan ikinci kurtarma paketiyle ilgili
yükümlülüklerine uyacak ve üzerinde çalışılan yeni anlaşma
paketi (üçüncü kurtarma paketi) 30 Haziran tarihinden itibaren
yürürlüğe girecekti.
Müzakereler haziran ayının son haftasına kadar sürdü. Yeni,
üçüncü kurtarma paketi üzerinde anlaşma sağlanamadı. Tsipras
referandum çağırısı yaptı. Yunanistan IMFe olan borcunu
ödemedi. 30 Haziran günü ikinci kurtarma paketinin süresi doldu.
Merkel, 30 Haziran mevcut anlaşmanın son günü olduğunu, süresi
dolarsa yeni anlaşmanın yeniden parlamentoların onayından
geçmesi gerekeceğini ve işlerin daha zorlaşacağını hatırlatarak
Yunanistanı önce müzakere masasına, daha sonra, 30 Haziran günü
son dakikaya kadar görüşmeye davet etti. Ancak Varufakis
müzakere masasına dönmedi ve Tsipras Merkeli aramadı.
Tsipras çıktığı TV programında Yunan halkından referandumda
hayır oyu vermesini istedi. Referandum sonrasında piyasalarda
tedirginlik vardı. Bankalardan mevduat çıkışı hızlanmaya
başladı. ECB, Acil Likidite Desteğini (ELA limitini) artırmadı.
Bunun üzerine Yunanistan sermaye kontrolleri uygulamaya başladı.
AB Yunan halkından referandumda evet oyu vermesini istedi. Hatta
referandumu, Yunanistanın avro bölgesinde ölgesinde kalıp
kalmama kararı olarak yorumladı.
Sonra ne olduysa Tsipras, bir mektupla reddettikleri anlaşma
taslağını kabul etmeye hazır olduğunu bildirdi. Ancak 30 Haziran
tarihi son gündü ve ikinci kurtarma paketinin süresi dolmuştu.
Daha sonra mevcut anlaşmanın uzatılması talebinde bulundu.
Merkel, referandum öncesinde Yunanistanla müzakere
yapmayacağız, dedi. Mektubu ve Tsiprasın talebini müzakere
etmek üzere toplanan Eurogroup Almanyanın açık tavrı üzerine
aynı yönde bir karar vererek dağıldı. Bu, Tsiprasın ilk geri
adımıydı.
Sonra IMFin bir taslak çalışması basına sızdı. Bu çalışmaya
göre Yunanistanın 50 milyar avroya, saç traşına, borcun
vadesinin uzatılmasına ve faiz oranının düşürülmesine ihtiyacı
olduğu anlaşıldı. Bu çalışmanın referandumdan önce basına
verilmemesi için Brükselin IMF nezdinde kulis yaptığı, ama
sonuç alamadığı ortaya çıktı.
Sonra Tsipras Varfuakis IMFin bu çalışmasına atıfla
posizyonlarını konsolide ettiler ve Yunanistanda herkes borcun
yeniden yapılandırılması gerektiğini daha fazla konuşmaya
başladı. Adeta çalışma, Tsiprasta referandumdan elini
güçlendirmiş bir şekilde çıkarsa yeniden başlayacak
müzakerelerde saç traşını da koparabileceği beklentisi
yaratmıştı.
Tsiprasın tam da istediği gibi refarandumdan hayır çıktı. Ancak
AB tarafı referandum sonucunu endişeyle karşıladı. Tsiprasın
isteğiyle Varufakis istifa etti. AB tarafı bir süre
Yunanistanın hamle yapmasını ve masaya bir öneriyle gelmesini
bekledi. Bu arada AB kurumlarından referandum sonucunun
Yunanistanın işlerini kolaylaştırmayacağı yönünde demeçler
gelmeye başladı. Sonra Yunanistan ESMe başvurdu. Yeni bir
anlaşma için ayrıntılı olmayan bir taslak reform listesi
hazırladı. Uzun tartışmalardan sonra parlamentosundan geçirdi.
İlginçtir, reform listesindeki önlemler daha önce reddettikleri
anlaşma metnindeki önlemlerden daha fazla kemer sıkmayı
gerektiriyordu. Bu nedenle referandum öcesinde 50 milyar avroya
düzeleceği tahmin edilen Yunanistan ekonomisi için 86 milyar
avro gerekeceği konuşulmaya başlandı. Çünkü sermaye kontrolleri
Yunan bankalarını çok daha zor duruma düşürmüştü. Ayrıca ikinci
kurtarma paketinden kalma hem IMFe, hem de ECBye olan borcunun
ödenmesi için de para gerekiyordu. 86 milyar avroluk üçüncü bir
kurtarma paketi onaylanırsa GSYH/Borç oranı yüzde 200e çıkacağı
için Yunanistanın daha fazla kemer sıkması gerektiği söylendi.
Bu arada IMF başekonomisit Olivier Blanchard bir TV programında
taslak metni referandumdan önce neden açıkladıklarını şöyle
açıkladı: Kreditörler arasında IMF de var. Ama kreditörler
adına yapılan açıklamalarda bizim görüşümüz yoktu. Sadece AB
Komisyonu ve ECBnin görüşleri vardı. Bizim görüşümüzün de
kamuoyunda bilinmesini istedik.
Neden referandumdan önce Tsipras geri adımı attı ve bir mektupla
müzakere masasına dönmeye hazır olduğunu söyledi? Bu kabul
edilmeyince referandumdan sonra neden reddettiğinden daha fazla
kemer sıkma önlemi içeren bir anlaşma teklifini parlamentodan
geçirerek müzakere masasına döndü?
Değişik görüşler var: 1) İlkinde koltuğundan olmaktan korktu.
İkincisinde başka seçeneğinin olmadığını anladı. 2) Anlaşmaya
yanaşarak borcunun yeniden yapılandıracağını, hatta saç traşı
tavizi alabileceğine inandı(rıldı).
Önceki gün (cumartesi) Eurogroup toplantısı 9 saat sürdü ve
toplantıdan bir sonuç çıkmadı. Çünkü artık Yunanistanın
kredibilitesi sıfıra inmişti. Referandumda reddettiklerinden
daha sıkı önlemler içeren bir kurtarma paketine evet denilse
bile Yunanistanın istenilen önlemleri alamayacağı ve alsa bile
uygulayamayacağı kanaati güçlendi. Ortada çok ciddi bir güven
krizi vardı. Dahası Hollanda, Finlandiya, Slovakya, Baltık
ülkeleri hep Almanyadan yanaydı ve Yunanistana yeniden yardım
yapılmaması gerektiğini savunuyorlardı.
Dün (pazar günü) AB liderler zirvesi toplanacaktı. Bu kötüye
işaretti. Çünkü cumartesi günü yapılan Eurogroup toplantısında
üçüncü kurtarma paketiyle ilgili müzakerelere başlanması yönünde
bir karar çıkmazsa AB zirvesinde Yunanistanın avro bölgesinden
çıkması tartışılacak, belki de bu yönde karar alınacaktı.
Pazar günü Eurogroup tekrar toplanma kararı aldı. Öğleye doğru
AB liderler zirvesinin iptal edildiği duyuruldu. Bunun yerine
avro bölgesine üye 19 ülkenin liderlerinin toplanacağı duyurusu
yapıldı.
Bu arada Eurugrop toplantısı dün akşama doğru bitti. Toplantıda
üzerinde tartışılan metin basına verildi. Metinde Tsiprası
belki de başbakanlıktan edebilecek kararlar alındığı anlaşıldı.
Daha sonra yapılan ve saat 00:20 itibariyle halen devam eden
avro bölgesi liderlerinin onayına sunulan karara (metine) göre,
yeni bir kurtarma paketiyle ilgili müzakerelere başlanabilmesi
için Yunanistan parlamentosunun çarşama gününe kadar aşağıdaki
reform başlıklarıyla ilgili prensip kararı alması gerekiyor:
1) KDV düzenlemelerinin yapılması
2) Vergi tabanının genişletilmesi
3) Emeklilik sisteminin sürdürülebilirliğinin sağlanması
4) Hukuk muhakemeleri usulüne ilişkin bir kanun çıkarılması
5) Yunanistan istatistik kurumu ELSTATın bağımsızlaştırılması
6) Otomotik harcama kısıntısının eksiksiz uygulanması
7) Bankaların kurtarılması ve tasfiyesi direktifinin kabul
edilmesi
8) Elektrik dağıtım şebekesinin özelleştirilmesi
9) Ödenmeyen borçların ödenmesi için kararlı aksiyon alınması
10) Özelleştirme idaresi TAIPEDin bağımsızlaştırılması
11) Yunan kamu idaresini depolitize edilmesi
12) Kurumların (Troyka) Atinaya dönmesinin sağlanması
Yunanistan Parlamentosu çarşamba gününe kadar AB tarafının
istediği şekilde bir güvence verirse üçüncü kurtarma paketiyle
ilgili müzakerelere başlanacak. Gelmezse, Yunanistanın geçici
olarak avro bölgesinden çıkarılması (Temporary Grexit) gündeme
gelebilecek. Bu sürenin 5 yıl olacağı konuşuluyor.
Anlayacağınız Yunanistan sorunu çözülmedi ve stresli bir haftaya
başlıyoruz.
Şayet Yunanistan kreditörlere, yukarıdaki reform önlemlerini
alacağına ve uygulayacağına dair parlamento düzeyinde bir
güvence vermezse avro bölgesinden çıkacak, yeni bir para
birimine geçecek.
Soru şu: Tsiprası kim yanlış yönlendirdi?
Seçimlerden önceki gerçekçi olmayan vaatleri mi?
Syriza ve Aneldeki Troykaya yönelik, uzlaşmayı zorlaştıran
bakış açısı mı?
Müzakerelerde AB tarafının neler yapabileceğini yanlış tahmin
eden ve ısrarla daha fazla elde edeceğini sanan ve Tsiprası
ikna eden, daha sonra da görevden alındığı için bir anlamda
küsüp parlamentodaki oylama sırasında bir Yunan adasındaki
karısına ait yazlıkta dinlenmeye çekilen Varufakis mi?
Yunanistanın saç traşına ve borcun yeniden yapılandırılmasına
ihtiyacı var diyen IMFin taslak çalışması mı?
İranı Rusya Çin blokunun elinden almaya çalışırken
Yunanistanı kaptırmamak için baskı yapan ABD yönetimi mi?
Rusya Devlet Başkanı Putin mi?
Referandum sonrasında Tsiprası arayan IMF başkanı Lagarde mı?
Obamanın Merkeli, ABD Hazine Bakanı Jack Lewin Almanya Maliye
Bakanı Schaublei araması mı?
ABD Hazine Bakanı Jack Lewin Yunanistan tamamen bataklığa
saplanırsa, birçok belirsizlik ortaya çıkacaktır, açıklaması
mı?
Yoksa hepsi mi?
Kaynak : http://t24.com.tr/ |