TÜSİAD Yönetim
Kurulu Başkanı Cansen Başaran-Symes Hürriyet Gazetesi Yazarı
Gila Benmayor İle Bir Söyleşi Gerçekleştirdi
O Fotoğraf Bizim Ayrıcalığımız
TÜSİAD Başkanı Cansen Başaran Symes, 8 Mart'ta üç kadın başkanı
aynı karede gösteren kampanyanın hikâyesini şöyle anlattı:
"O fotoğrafla hem 3 kadın başkan çıkarmış olan TÜSİAD'ın
ayrıcalığını vurgulamak hem de 15 yıldan bu yana kadınlar
konusunda yaptığı çalışmalar nedeniyle eski kadın başkanlara
atıfta bulunmak istedik."
TÜSİAD Yönetim Kurulu üyeleriyle ilk yurt dışı ziyaretini
Fransa'ya yapan Başkan Cansen Başaran-Symes görevine hayli hızlı
başlamış görünüyor. Yedi hafta gibi kısa bir süreye bakın neler
sığdırdı?
Dünya Bankası Direktörü Martin Raiser ile birlikte "Küresel
Gelişmeler Raporu"nun lansmanı, '8 Mart Kadınlar Günü'
kapsamında UNDP-Koç Grubu'nun 'He For She' kampanyasına destek,
yine 8 Mart nedeniyle TÜSİAD'ın üç kadın başkanını aynı karede
gösteren kampanya, Uludağ Ekonomik Zirvesi ve ardından AB
ilişkilerin "derin dondurucuda" olduğu bir dönemde Fransa
ziyareti. L'Oreal-Unesco'nun dünyada başarılı bilim kadınlarına
yönelik ödül töreni nedeniyle Paris'te olduğum için Cansen
Başaran-Symes ile bir öğle yemeğinde buluşma fırsatını bulduk.
TÜSİAD Başkanı'yla, Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerinden,
Türkiye'nin G20 Başkanlığı'nın önemli maddesi yolsuzluğa ve
kadın sorununa uzanan geniş bir yelpazede
sohbet ettik.
3'ÜNCÜ KADIN BAŞKAN
TÜSİAD'ın üç kadın başkanının (Arzuhan Doğan Yalçındağ, Ümit
Boyner ve Cansen Başaran- Symes) 8 Mart nedeniyle yan yana
çektirdikleri fotograf oldukça ses getirmişti. Cansen Başaran
Symes, o fotografın hikayesini şöyle aktardı: "Göreve geldiğimde
baktım kimse beni TÜSİAD'ın 17'inci başkanı diye kutlamıyor.
Herkes fikir birliği içersinde beni 3'üncü kadın başkan olarak
kutladı. Bu yüzden kadın başkanların yan yana çekilmiş
fotograflarının 8 Mart için güçlü bir mesaj olacağını düşündüm.
Aslında verdiğimiz mesajın iki boyutu var; 3 kadın başkan
çıkartmış olan TÜSİAD'ın ayrıcalığını vurgulamak ve TÜSİAD'ın 15
yıldan beri kadınlar konusunda yaptığı çalışmalar nedeniyle eski
kadın başkanlara atıfta bulunmak."
ÖZGÜRLÜK PENCERESİ
Toplumsal cinsiyet eşitliği için çalışan bir kurumun başkanı
olarak kadın konusuna bireyin özgürlüğü penceresinden baktığını
söyleyen TÜSİAD Başkanı, bu konuda şu mesajları verdi: "Kadın
konusunda meselelere bu açıdan bakabilsek sağlıklı çözümler
bulmamız çok daha kolay olacak. Toplumda kadınlara yönelik
önyargıları kaldıralım. Kadın özgürleşsin. Kadın özelinde
"kapsayıcı büyümenin" ön şartı da budur. Uludağ Ekonomik
Zirvesi'nde özellikle kadın ve genç vurgusu yaparak "kimseyi
dışarıda bırakmamak gerekir" derken özellikle bu kapsayıcı
büyümeye dikkat çekmek
istedim.
ANADOLU'YA YAYACAĞIZ
Tam 8 Mart öncesi hepimizi derinden sarsan Özgecan Aslan
cinayeti sonrası haklı olarak toplumda kadına şiddete karşı
tepki arttı. TÜSİAD olarak bu haklı tepkiye hem sahip çıktık,
hem iş dünyasıyla kalıcı bir proje geliştirmek istedik. Ne
yapabiliriz diye araştırınca karşımıza Sabancı Üniversitesi
Kurumsal Yönetim Forumu'nun BM Nüfus Fonu ile ortaklaşa
geliştirdiği "İş Dünyası Aile Şiddete Karşı" projesi çıktı.
Çalışanların aile içi şiddete karşı korunması ve desteklenmesine
yönelik bu projeyi sahiplendik. Tüm üyelerin yanı sıra Türkonfed
aracılığıyla Anadolu'ya yaymayı planlıyoruz." TÜSİAD Başkanı ile
yaptığımız sohbetin diğer önemli ana başlıklarını ise aşağıda
sıraladım.
Büyüme beklentimiz % 3-3.5 arasında
TÜSİAD'ın 2015 büyüme beklentisi yüzde 3 -3.5 arası. Enflasyon
hedefinin tutturulması iş dünyası açısından önem arz ediyor. Bu
hedeflere ulaşabilmek için etkili para politikasının öneminin
bir kez daha altını çizmek istiyorum.
Çözüm süreci yüzde 1 büyütür
TÜSİAD olarak en başından beri çözüm sürecinin ekonomik ayağını
güçlü şekilde destekledik. Yaptığımız bir çalışmaya göre, çözüm
sürecinin sonuçlanması Türkiye'nin büyümesine yüzde 1'lik bir
katkı yapacak. Bu hiç de küçümsenmeyecek bir katkıdır.
Yolsuzluk bir bütünün parçası
Uzun bir süre B20'yi temsil eden bir kurum olarak G20'lerin
"yolsuzluk gündemini" en başından takip ediyorduk. G20
Başkanlığı Türkiye'ye geçmeden önce TÜSİAD olarak yolsuzluğu
2013-2014'te gündemimize aldık, 2014 Kasım ayında ses getiren
"Yolsuzluk Anketi"ni yayınladık. Yolsuzluğun bir bütünün parçası
olduğunu düşünüyorum. Yolsuzlukla mücadele gelir dağılımının
düzelmesi, eşitsizliklerin giderilmesi, eğitim ve mevzuatın
uygulanmasıyla olur. Türkiye'nin başkanlık döneminde tüm dünyaya
örnek, uygulanabilir "yolsuzlukla mücadele" politikalarını
hayata geçirmesini bekliyoruz.
Fransızlar bizi haklı buluyor
AB ile ABD arasında müzakereleri devam eden Transatlantik
Ticaret ve Yatırım Ortaklığı Anlaşması'na (TTYO) taraf olmak
yolundaki talebimizi Fransızlar haklı buluyor. Türkiye'nin
müzakere sürecinde yer almasının hayati bir öneme sahip olduğunu
her ortamda seslendirdik. Hem iş dünyası, hem siyasilerle
yaptığımız görüşmelerde bu talebi dile getirdik. Bu müzakerelere
taraf olması çaba sürerken bu yıl içinde gümrük birliğinin
güncellenmesi ve derinleştirilmesi projesini hayata geçireceğiz.
Çalışmalara başladık. Seçimlerden önce taslak çıkacak ortaya. Bu
çalışmayla TTYO anlaşmasına nasıl daha hazırlı olabiliriz
meselesini araştıracağız. Aksi takdirde hizmet, tarım
sektörleriyle kamu alımlarında TTYO anlaşmasına uyum imkansız
olabilir.
AB sürecine yeni enerji katacağız
TÜSİAD'ın Fransız muadili Medef'in davetini fırsat bilerek
Paris'teki görüşmelerimizde Avrupa Birliği adaylık sürecini
tekrar gündeme getirdik. Küresel krizin de etkisiyle deyim
yerindeyse "derin dondurucuda" olan AB sürecine TÜSİAD olarak
yeni bir enerji katmak istiyoruz. Medef Başkanı Pierre Gattaz
ile görüşmede Türk iş dünyasının AB sürecine sahip çıktığını bir
kez daha vurguladık.
Fransız muhataplarımız en çok Türkiye'de kamuoyunun AB sürecine
bakışını merak ediyorlar. Medef üyeleri olsun, Fransa'nın Avrupa
İşleri'nden sorumlu bakanı Harlem Desir ile yaptığımız
görüşmelerde olsun hep şunu dile getirdik: "AB, Türkiye'nin
reform sürecini hızlandırması için önemli bir çıpa. Aynı şekilde
Türkiye'deki yatırım ortamı için de önemli. Fransız iş
dünyasıyla temaslarımızda gördük ki Hollande'ın Türkiye ziyareti
iyi sonuçlar doğurmuş. Halen 14,5 milyar dolar olan ticaret
hacminin 20 milyar dolara çıkması hedefi için her iki taraf için
iyi bir motivasyon olmuş. Türkiye'de yatırım yapmış şirketlerle
yatırım yapma eğiliminde olanlar yaptığımız yuvarlak masa
toplantıları verimli geçti.
kaynak : http://www.tusiad.org/
|