|
KAFKAS İŞADAMLARI DERNEĞİ |
|
Rusyanın geleceği
Kafkasyaya bağlı
KAFKASYANIN KAYBEDİLMESİ RUSYANIN SONU OLUR
Yazarın sözlerine göre henüz üst düzey devlet yetkilileri bu
konuda açıklama yapma cesareti göstermese de onların arasında da
Kafkasyanın ayrılmasını isteyenler bulunuyor. Nitekim Kafkasya
vatandaşları içerisinde de bağımsızlık yanlılarının olduğu
unutulmamalı.
Dağıstan dağlarında savaşan direnişçilerle batı yanlısı
liberallerin ve milliyetçilerin ortak görüş etrafında birleşmesi
ilginç ve çelişkili bir durum olsa gerek, diyen Şevçenko,
iktidarın ise bu taleplere silahla karşılık vermeği tercih
ettiğinin altını çizdi.
SADECE KALEYİ KORUMAK İÇİN YAPILAN SAVAŞ KAYBEDİLİR
Maksim Şevçenkoya göre Kafkasya Rusya açısından sadece doğal
güzellikleri, turizm ve tarım bölgeleri, kuzey ile güney ve doğu
ile batı yollarının üzerinde bulunduğu için önemli değil. Bunun
yanı sıra Kafkasyanın Rusya açısından en büyük önemi birkaç
uygarlığı bir arada bulundurması ve bu açıdan Rusyayı dünyanın
tek devlet olmasını temin etmesi. Yazar Kafkasya uygarlığının
Rus, Arap, Türk, batı Avrupa veya Çin medeniyetinden farklı bir
konuma sahip olduğunu ifade ediyor.
Bilindiği üzere Kafkasya uygarlığı etnik rekabet sonunda ortaya
çıktı. Bölge halkının büyük çoğunluğu işgaller sonucunda
ulaşılması zor dağlara yerleşmek zorunda kaldı. Şu anki etnik
gruplar ve halklar eski büyük halkların kalıntıları konumunda.
Kafkasyada büyük halklar ikamet etmediği için bir etnik grup
bölgenin tamamında hakim olamamıştır. Çeşitli dönemlerde büyük
imparatorluklar Kafkasyayı birleştirmek için çaba sarf
etmiştir. Bu imparatorluklar içerisinde Roma, Fars, Bizans,
Moğol, Osmanlı ve Rus imparatorluğu sayılabilir. İmparatorluğun
Kafkasyada yaşadığı en büyük tecrübe bölge halkının hiç bir
zaman asimile olmamasıdır. Bölge halkı yok olabilir,
sıkıştırılabilir, ama asla kazanan halk içerisinde kaybolmaz.
Kafkasya etnik grupları arasında hayati savaş uzun süre devam
etse de, sonuçsuz kalmış ve hiç bir halk kazanamamıştır, diye
tarihi analizlerde bulunan Şevçenko bölgedeki etnik grupların
varlıklarını devam ettirebilmek için anlaşmalar imzalamak
zorunda kaldıklarını hatırlattı.
KAFKAS HALKLARI ASİMİLE OLMAZ
Yazarın görüşüne göre özellikle savaş yıllarında dini
ideolojiler bölge insanı üzerinde etkili olabiliyor. Buna örnek
olarak Rusyada Vehhabilik olarak isimlendirilen selefi akımları
gösteriyor. Selefilik, milli kimlik anlayışını yok sayıyor ve
İslami düşünceye karşı olduğunu savunuyor.
Hiç kuşkusuz bu ideoloji savaş döneminde çok etkili olmuştur.
Birinci ve ikinci Çeçenistan savaşları sırasında direnişçilerin
birleşmesine hizmet etmiştir. Ancak barış döneminde Selefilik
zayıflamaya başlamıştır, diyen yazar, radikal görüşlerin
Kafkasya Uygurlarının temel prensipleri ile çelişki arz ettiğini
savundu. Şeyh Şamil tarafından kurulan İmameti ve SSCB
dönemindeki Bolşevik iktidarını buna örnek vererek her iki
dönemde de Kafkasya ile ilişkilerin bu şekilde düzenlendiğini
öne sürdü.
Yazar, Kuzey Kafkasyanın Rusya açısından büyük öneme sahip
olduğuna dair görüşlerine devam ederek dünya lideri olmak için
nüfusun artışının büyük strateji konuma sahip olduğunu belirtti.
Rusyageneline bakıldığı zaman bu artışın sadece Kafkasya
halklarına özgü olduğu görülüyor. Özellikle de Dağıstan,
Çeçenistan ve İnguşetya gibi bölgelerde bu durum kendisini daha
fazla gösteriyor.
Şevçenko, Kuzey Kafkasyanın bağımsız olması durumunda Rusyanın
güney sınırlarının tamamında huzursuzluğun yaşanacağını öne
sürerek etnik ve dini çelişkilerin devamlı gerilim ve teröre
neden olabileceği üzerinde duruyor. Yazara göre Kafkasya
savaşların devam etmesi durumunda Afganistanlaşma süreci
içerisine girilebilir. Kuzey Kafkasyada yaşanabilecek iç
savaşın Afganistandan daha vahim sonuçları olacağını öne süren
Şevşenço bunu bölgenin SSCB dönemindeki değişimine bağladı.
Buradaki süreç Afganistandan farklı senaryolarla
gerçekleşebilir. Sovyet döneminde uygulanan modernizasyon
çalışmaları sonucunda Kafkasya vatandaşları yüksek entelektüel
ve teknolojik gelişim kaydetti. Dolayısıyla da bölge halkı
yapılacak analizlere dayanarak oluşacak yeni durumdan Kremlin
sarayını sorumlu tutabilir, diye sözlerine devam eden yazar, şu
anda Rusyada sosyal, ekonomik ve kültürel alanlarda Kafkasya
kökenli diaspora gruplarının baskı altında tutulma sürecinin
yaşandığını vurguladı.
KAFKASYA, CEZAYİRLE KIYASLANAMAZ
Şevçenko, yazısını şöyle tamamladı:
Avrupa, Ortadoğu, Basra Körfezi, Orta Asya, Hindistan ve Çin
arasındaki ekonomik, enerji ve doğal kaynakların transit
bölgesinde bulunan Kafkasya kilit konuma sahip. Rusyanın tarihi
önemi Kafkasyanın geleceğine bağlı. Kafkasyanın Rusya
içerisinde bulunmaya devam etmesi Rusyanın gelecek varlığını da
belirleyecek. Her ne kadar ülke içerisindeki liberaller
Kafkasyayı Cezayirle kıyaslasa da bu kıyaslama bölge gerçeğini
yansıtmamaktadır. Onlar Fransa ile Cezayir arasında şu anda
devam eden ilişkileri örnek göstererek Rusyanın da gelecekte
Kafkasya ile benzer ilişkiler kurabileceğini öne sürüyor. Ancak
bu kıyaslama bölge gerçeğini yansıtmamaktadır.
Yazar: Maksim Şevçenko KAYNAK : http://rusyaanaliz.com/rusyanin-gelecegi-kafkasyaya-bagli/ |
|
KAFİAD uğur mumcu'nun sokaği 20-5 g.o.p. ankara Tel : + 90(312) 447 49 70 Fax : + 90(312) 446 99 12 |
|