2015
Seçimleri ve Çerkesler Konferansı Yapıldı
Kafkas Dernekleri Federasyonu-Kaffed tarafından düzenlenen ve
çeşitli siyasi parti temsilcileri ile milletvekili aday
adaylarının katıldığı 2015 Genel Seçimleri ve Çerkesler
konferansı 7 Mart 2015 tarihinde, Ankarada Türk-İş Konferans
Salonunda gerçekleştirildi.
Konferans Kaffed Genel Başkanı Yaşar Aslankayanın açılış
konuşması ile başladı. Daha sonra TBMM'de grubu bulunan siyasi
parti temsilcilerinin genel seçimler ve Çerkeslere ilişkin
partilerinin görüş ve yaklaşımlarını sundukları birinci panele
geçildi.
Oturum Başkanı Sayın Vacit Kadıoğlu panel açılış konuşmasında
son zamanlarda kadınlara karşı şiddet konusuna dikkat çekti ve 8
Mart Dünya Emekçi Kadınlar gününü kutladı. Sayın Kadıoğlu,
konferans çağrı yöntemi hakkında bilgi verdi. Konferansa,
TBMMde grubu bulunan partilere özel çağrı, diğer parti veya
aday adaylarına ise Federasyon WEB sayfasından genel çağrı
yapıldığını belirtti.
Panelin ilk konuşmacısı CHP Genel Başkan Yardımcısı Sayın
Murat Özçelik sözlerine CHP Genel Başkanı Sayın Kemal
Kılıçdaroğlunun kendisini, Çerkeslere selamlarını iletmek üzere
görevlendirdiğini belirterek başladı. Çerkeslerin ikinci
vatanlarında, vatan duygusuna vakıf kişiler olarak vatandaşlık
görevlerini yerine getirdiğini belirterek, Çerkes halkının özgün
gelenek ve görenekleriyle diğer birçok halk tarafından
kıskançlıkla takip edildiğini söyledi. Türkiyede Çerkeslerin
özgün dilini kullanması veya kültürünü yaşayabilmesi konularında
yeterince adım atılmadığını vurguladı. Çerkes halkının bazı
taleplerinin Türkiye Cumhuriyetinin dış politakasının ana
unsurlarından olamadığını, söz konusu taleplerin ancak dış
politikaya belli bir konseptin unsurları olarak
yerleştirildiğinde anlamı olabileceğini söyledi.
Türkiyenin her geçen gün diktatoryal bir yapıya doğru
evrildiğini belirterek bu amaçla çıkarılmak istenen yasanın
görüşmelerinin TBMMinde devam ettiğine dikkat çekti. 2015
seçimlerinin ana gündem maddelerinin ekonomik sorunlar ve
özgürlükler olduğunu belirtti.
CHPnin Türkiyedeki eski imajını düzeltmeye çalıştığını ve
partinin özellikle dış politikada ağırlığı olacağını
vurgulayarak, resmi dış politikada kavramlarının içerisine
K.Kafkasya ile ilişkiler bölümünün konularak görüşmelere
açılması gerektiğini söyledi. Türkiye ve Rusya arasında yapılan
ikili anlaşmalarda, Çerkeslerin taleplerinin ve K.Kafkasya ile
ilişkilerinin, dış politikanın ana unsuru haline gelmesini
sağlamak için gerekli girişimlerde bulunacaklarını belirtti.
CHPnin Çerkeslerin talepleri konusunda çalışacağını ve özgür
bir ülkede kültürel haklarını yaşayacakları, kendi kültürlerini
dünyaya tanıtacakları siyasi koşulların yaratılması dileğiyle
konuşmasını tamamladı.
Sayın Özçelikin konuşması sonrasında soru-cevap bölümüne
geçildi. Bu bölümde izleyiciler tarafından Sayın Özçelike;
Anadil eğitimi, bazı partililer tarafından daha önce dile
getirilmiş söylemler, Gürcistan ile ilişkiler, Abhazya ve
G.Osetyanın bağımsızlığı ve Kaffed Demokratik Talepleri
konularındaki görüşleri soruldu.
CHP MYK adına konuştuğunu belirten Sayın Özçelik sorulara şu
cevapları verdi:
CHPnin hedefleri Çerkes toplumunun taleplerinden farklı
değildir. Kreşlerden, anaokullarından başlanarak çocuklara,
anadil eğitimini resmi dil ile birlikte verilmelidir. Evrensel
hukuka uygun olarak, Türkiyedeki tüm halklara bu haklar
uygulanmalıdır.
CHP içinde farklı gruplar vardır. Aday adaylarının örgüt
içinden gelmesi önemlidir. Partinin herhangi bir etnik gruba
karşı politika yürütmesine izin verilmemektedir. Evrensel hukuka
uygun etnik kimlik politika anlayışı söz konusudur.
Diplomatik çözüm için yeterince girişimlerde
bulunulmadığından Abhazya veya G.Osetya Türkiye dış
politikasında yer alamamıştır. İktidara geldiğimiz taktirde
belli aşamalar halinde, TC-RF-Gürcistan nezdinde gereği
yapılacaktır. Çerkesler gerekli siyasi güce ulaşamamıştır bunu
sağlamak için sadece Çerkesler ile değil, Çerkesleri seven diğer
halklar ile birlikte çalışılması ve işbirliği içinde olunması
gerekmektedir
Panelin ikinci konuşmacısı HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı
Sayın Alp Altınörs konuşmasına Kaffed tarafından gündeme
getirilen demokratik taleplerin HDP parti programına uygun
olduğunu söyleyerek başladı. Partisinin demokratik ulus
anlayışından yana olduğunu, bu anlayışın etnik bir kökeni
referans almayan eşit yurttaşlık temeline dayandığını söyledi.
Ulus olmanın tasada ve sevinçte bir olmak olduğunu vurgulayarak,
demokratik ulus siteminin etnik ve dinsel ayrım yapılmaksızın,
herkesin kendisini bir parçası olarak hissedeceği bir sistem
olduğunu belirtti.
Türkiye Cumhuriyetinde tek millet anlayışına dayanan 90
yıllık paradigmanın çöktüğünü söyleyerek, günümüzde artık
asimilasyon veya tekçi anlayışlarla ülkenin yönetilemeyeceğini,
ancak demokratik ulus ve eşit yurttaşlık temelinde bir birlik
sağlanabileceğini vurguladı. Partisinin anadil eğitimini
Türkiyedeki tüm halklar için genelleştirileceğini vurguladı.
Bölgemizde ciddi çatışmalar olduğunu ve bölge halklarının barış
içinde bir arada yaşayabilmesine imkan sağlayacak politikaların
hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi.
Müzakere sürecinin kapalı kapılar ardında yürütülmesinin AKP
zihniyeti olduğunu belirterek HDPnin bu görüşmelerin
toplumsallaştırılmasını istediğini belirtti. Müzakere sürecinde
açıklanan 10 madde konusunda AKP nin söylediği fazla bir şey
olmadığını belirterek AKPnin başkanlık sitemine uygun bir
anayasa yapılmasını istediğini vurguladı. Ve parti olarak
Çerkesler ile talepleri konusunda omuz omuza çalışacaklarını
söyledi.
Sayın Altınörsün konuşması sonrasında soru-cevap bölümüne
geçildi. Bu bölümde izleyiciler tarafından Sayın Altınörse;
Seçim barajı, HDPnin Türkiye partisi olma yolundaki çalışmaları
ve yerel yönetim modelleri konularında sorular yöneltildi. Söz
konusu sorulara Sayın Altınörs şu cevapları verdi:
HDP barajı
aşmadıkça başka partiler bunu indirmeyecektir. Baraj aşılamaması
durumu dünyanın sonu değildir. HDP Türkiyede ezilen tüm
halklara elini uzatmış durumdadır ve ne yapacaklarsa Çerkeslerin
yanında olacaktır. Partimizin yerel yönetim anlayışı, yerinden
yönetimdir. Belediye Başkanlığı ve Valilik kaldırılacaktır.
Yerel yönetimin temsilcisi seçilmiş bir kent yöneticisi
olacaktır. Mahalle, köy, kasaba vb halk meclisleri
kurulacaktır
Oturum Başkanlığını Sayın Filiz Çelikin üstlendiği ikinci
panale, Tamer Apiş (Hatay-CHP), Yalçın Karadaş (İstanbul 2.
Bölge Bağımsız), Mehmet Oğur (Hatay-HDP), Levent Turgut
(Bursa-AKP) katıldılar.
Panelde ilk olarak Sayın Tamer Apiş konuşma yaptı.
Derneklerde aldığı görevler ve CHP içindeki siyasi yaşamı
hakkında bilgi verdi. Mevcut siyasi durum ve sorunlar konusunda
açıklamalar yaptı ve mevcut siyasi iktidar ile ilgili
eleştirilerde bulundu. Seçildiği taktirde Çerkes toplumu için
çalışacağını belirtti.
İkinci konuşmacı Sayın Yalçın Karadaş yaptığı konuşmada;
Türkiyede siyasetin olması gerektiği gibi yapılmadığını
belirtti. Aday olma sürecinin toplumsal bir ihtiyaçtan ortaya
çıktığını söyledi. Bu tip toplantıların yapılmasını kendisininde
düşündüğünü ve önemsediğini vurguladı. Mecliste grubu bulunan
iki partinin ve ÇDPnin konferansa katılmamalarının çok büyük
eksiklik olduğunu söyledi. TBMMne tam bağımsız olarak girmek
istediğini belirtti. Adaylık süreci ile bazı haksız eleştiriler
yapıldığını, çalışmalarına hiçbir kurum veya kuruluştan destek
almadan devam ettiğini vurguladı. HDPnin eğer seçim barajını
aşamazsa, ne yapacağını dair net bir açıklama yapmaktan
kaçındığını söyledi.
Üçüncü konuşmacı Sayın Mehmet Oğur yaptığı konuşmada; Türkiye
Cumhuriyetinin tek uluscu diğer milletlere saygı duymayan bir
devlet anlayışına sahip olduğunu belirtti. Buna rağmen
Çerkeslerin devletçi düzen partilerini desteklemeye devam
ettiğini vurguladı. Eşit vatandaşlık gibi siyasi taleplerin
sadece dernekler vasıtasıyla yürütülmesi mümkün olmadığını,
örgütlerimizin siyasi partilerle yakın ilişkiler içinde olması
gerektiğini söyledi. Aynı zamanda sorunlarımızın tüm diğer
siyasi hareketlerin de gündemine alınması yolunda çalışılmasını
önerdi. Dilimizin ve kültürümüzün yaşatılmasının yerel
yönetimlerle mümkün olabileceğini belirtti. HDPnin tüm halkları
kucaklayan bir şemsiye parti olduğunu belirterek etnik halkların
kendi taleplerinin yanı sıra barış, istikrar ve huzur istediğini
vurguladı.
Dördüncü konuşmacı Sayın Levent Turgut, dernek yönetimlerinde
yaptığı çalışmalardan söz etti. Kaffed ilkeleri doğrultusunda
çalışacağını belirtti. Profesyonel siyasetçi olmadığını ancak
seçimlere bir Çerkes olarak katılmak istediğini söyledi. Siyasi
partiler ve yerel yönetimlerde Çerkeslerin yer alması halkımızın
temsiliyeti açısından önemli olduğunu vurguladı. Özellikle yerel
kaynaklardan faydalanmanın derneklerimizin işlerini
kolaylaştırdığını belirterek bu destekleri alabilmek için
siyasetin içinde olunması gerektiğini söyledi.
Konuşmalar tamamlandıktan sonra Ak Parti Kayseri aday adayı
Sayın Seyfullah Kaplan ve Demokrat Partiden Sayın Burhanettin
Şen, talepleri üzerine, siyaset, seçimler ve Çerkesler için
önemi konusunda birer konuşma yaptılar. Daha sonra soru cevap
bölümüne geçildi.
Konferans soru cevap bölümünden sonra Genel Başkan Y.
Aslankayanın katılımcılara teşekkür ettiği ve başarılar
dilediği konuşmasıyla sona erdi.
Konferansta yapılan tüm sunumlar en kısa zamanda sitemize
yüklenecektir.
Kaffed Genel Başkanı Yaşar Aslankaya'nın konuşmasını
okuyucularımızın bilgisine sunuyoruz:
Sayın Siyasi Parti temsilcileri,
Saygıdeğer büyüklerim,
Değerli katılımcılar, sevgili dostlar,
Kafkas Dernekleri Federasyonu tarafından düzenlenen 2015 Genel
Seçimleri ve Çerkesler konferansına hepiniz hoş geldiniz.
Son yıllarda Türkiye'de, bölgemizde ve dünyada, gerekli
adımlar atılmadığı taktirde, Çerkesler açısından son derece
olumsuz sonuçlara yol açma potansiyeline sahip gelişmeler
yaşanmaktadır.
Orta Doğu'daki savaşlar, tüm bölge halkları gibi Çerkeslerin
de büyük acılar yaşamasına neden oluyor. Suriyede Çerkeslerde
ölüyor ve binlercesi şimdiden evini terk etmek zorunda kaldı.
Ne zaman sona ereceği öngörülemeyen bu savaştan dolayı Ürdün
ve İsrail Çerkeslerinin gelecek kaygılar artıyor.
Ukrayna Savaşı ile birlikte Batı ve Rusya arasında yeni Soğuk
Savaş döneminin başladığı iddia ediliyor.
Kafkasya'da özlenen istikrar ve barış ortamı bir türlü
kurulamıyor.
Rusya'da merkeziyetçi ve milliyetçi eğilimler güç kazanıyor.
Türkiyede demokratikleşme süreci, giderek artan siyasal ve
toplumsal kutuplaşmanın baskısı altında tökezlerken, dünya
ekonomisinde 2008'den beri yaşanan krizin de etkisiyle ülkedeki
belirsizlikler ve kırılganlıklar artıyor.
Haziran 2015 Genel Seçimleri, böylesine sıcak bir ortamda ve
kritik bir zamanda yapılacak. Ülkenin geleceği açısından çok
önemli olan bu seçime katılacak siyasi partilerin ve adayların
çalışmaları olanca hızıyla başladı bile.
Yapılan çeşitli açıklamalarda, seçimin muhtemel sonuçlarının,
ülkenin siyasi sistemini değiştirme potansiyeline sahip olduğu,
özellikle, vurgulanmaktadır. Herkesin bu denli önem atfettiği
seçimler, doğaldır ki, ulusal varoluş mücadelesi veren biz
Çerkesler içinde önemli olacaktır. Nitekim Çerkesler arasında
seçim tartışmaları yoğun bir şekilde başlamış durumdadır.
Kafkas Dernekleri Federasyonu olarak böylesine önemli bir
seçimin arefesinde;
*Çerkeslerin demokratik taleplerinin gündeme gelmesini sağlamak,
*Seçim sürecinde yer alacak siyasi parti ve adayların seçim
programlarını ve Çerkeslere dair plan ve projelerini bizzat
kendilerinden dinlemek,
*Bu ülkenin ve Çerkeslerin sorunlarına duyarlı dostlarımızın,
kendilerini mecliste temsil edecek vekil adaylarıyla yüz yüze
konuşabilmelerine ortam sağlamak üzere, bu konferansı düzenlemiş
bulunuyoruz.
Kaffed ilkeleri arasında, Kaffed, hükümet dışı, gönüllü
üyelik temelinde etkinlik gösteren bir sivil toplum kuruluşudur.
Herhangi bir parti veya siyasal gruba bağlı değildir maddesi
yer almaktadır. Bu ilke çerçevesinde federasyon genel merkezi
veya üye derneklerimiz, siyasete dair çalışmalarında her partiye
eşit mesafede durmaktadır.
Kaffed veya benzer sivil toplum kuruluşları, bir ülkede
demokrasiye yaptıkları katkının yanında sosyal alanlarda da
yaşamsal bir misyonu yerine getirmektedir.
Sivil toplum kuruluşları kamuoyu oluşturarak, siyasal ve
sosyo-kültürel taleplerini dile getirmekte ve bu taleplerin
dikkate alınması yolunda çalışmalar yapmaktadır.
Ancak Türkiye gibi mutlak çoğunluk sistemine dayalı seçim
sistemlerinin bulunduğu ve partilerde liderlik sultasının olduğu
ülkelerde, sivil toplum kuruluşlarının partiler ve adayları
üzerindeki etkisi sınırlı kalmaktadır.
Kaffed, 2015 seçim sürecini iki temel hedef doğrultusunda
yürütmektedir:
1) Daha önce çeşitli ortamlarda gündeme getirdiğimiz, Türkiye
Çerkeslerinin Demokratik Taleplerinin yeniden dile getirilmesi,
savunulması ve siyaset kurumlarının programlarına dahil
edilmesi,
2) Bu demokratik taleplerimizi benimseyerek , hayata geçirilmesi
yolunda çalışacak, samimiyetine inandığımız adayların TBMMne
seçilmesinin sağlanması.
Bu amaçla Kaffed Genel Merkezinin ve Derneklerimizin, siyasi
parti temsilcileri ve adaylar ile görüşmeleri devam etmektedir.
Ayrıca en kısa zamanda, daha önce çeşitli etkinliklerde birlikte
olduğumuz sivil toplum kuruluşlarıyla görüşerek, birlikte
hareket etmenin yollarını aracağız.
Bir rejimin temeli anayasasıdır ve maalesef Türkiyede bir
anayasa sorunu vardır. Türk siyasal sisteminin anayasa dışındaki
bir diğer önemli sorunu siyasal partiler kanunudur. Siyasi
partiler kanunu demokratik değildir ve partilerin yapısı lider
odaklıdır. Ayrıca seçim sistemindeki % 10 seçim barajı nedeniyle
belli orandaki oylar mecliste temsil edilmemektedir.
Türkiyede demokratikleşmenin önünde engel teşkil eden önemli
sorunlardan birisi de, farklı kimliklerin tanınmaması ve
bunların taleplerinin dikkate alınmamasıdır.
Bu sorun ancak farklı kimliklere yer açan, ulus ötesi
anayasal vatandaşlık temelinde çözülebilir. Eşit yurttaşlık
anlayışına dayanan böylesi bir çözüm hayata geçerse, farklı
kimlik taleplerinin, anti-demokratik ve etnik-milliyetçi
söylemlere bürünmesi de engellenmiş olacaktır.
Türkiye Çerkesleri, kimlik ve kültürlerinin yaşatılabilmesi
için Türkiye Cumhuriyeti'ndeki siyasi hareketlerden 8 başlıkta
özetlenen taleplerinin karşılanmasını beklemektedir:
1. İnsana saygılı yeni bir anayasanın hazırlanması
2. Kimlik ve kültürel hakların güvence altına alınması
3. Anadili eğitiminin yaygınlaştırılması ve Anadilde eğitimin
hayata geçmesi
4. Çerkesce televizyon ve radyo yayınlarının yapılması
5. Çerkes kültürüne yönelik sivil toplum kuruluşlarının
desteklenmesi
6. Dönüş hakkının tanınması
7. Kuzey Kafkasya Cumhuriyetleri ile ilişkilerin güçlendirilmesi
8. Abhazya ve Güney Osetya'nın tanınması
Türkiye siyaset sahnesinde, kendi özgün kimlikleriyle
yeterince yer alamayan biz Çerkeslerin bu talepleri, ülkenin
kalabalık gündeminde, hakettiği ilgiyi maalesef görmüyor.
Çeşitli dönemlerde, farklı isimlerle başlatılan Süreçler ve
Çalıştaylar ile toplumun bazı kesimlerinin sorunları dile
getirilirken, Çerkeslerin yaşamsal sorunları göz ardı ediliyor.
Tam bu noktada Çerkes ulusal bilincine sahip, kendi bireysel
dünya görüşü ve siyasi anlayışına göre oy kullanacak seçmen
kardeşlerimize önemli bir görev düşmektedir. Bu ülkenin yurttaşı
olarak daha demokratik ve daha müreffeh bir Türkiye için oy
kullanırken, seçime katılan parti veya adayları;
Çerkes ulusal sorununa bakış açıları ve yaklaşımları, bu
sorunların çözümüne dair plan, program ve projeleri, bu plan,
program ve projeleri yerine getirme iradeleri açısından da
değerlendirmesi gerekecektir.
Siyaset sadece seçim dönemlerinde değil, her daim siyasi
yaşamın içinde fiilen yer alarak yapılmalıdır. Çerkesler
arasında siyaset ile ilgilenen veya bu alanda akademik
çalışmalar yapan gençlerimizin, yerelden başlayarak siyaset
kurumlarına katılmaları ve aktif siyasi kadrolarda yer
almalarını sağlamak için özel çaba gösterilmelidir.
Ayrıca halen siyaset içinde yer alan veya bu alana girmek
isteyen gençlerimizin, temel siyasi konularda kendilerini
geliştirirken, Çerkeslerin siyasi talepleri ve bunların takip
yöntemleri konusunda da bilinçlenmelerini sağlamak zorundayız.
Bu şekilde, Çerkes toplumundan siyaset yapanların, kendi siyasi
hareketleri içinde Çerkes Kimliği ile de siyaset yapmasının
altyapısı hazırlanabilecektir.
Kaffed olarak bu seçim sürecini; yerelden başlayarak tüm
ülkede vatandaşların verilen kararlarda söz sahibi olduğu,
yetkililerin hesap verdiği, herkesin kendi olarak kabul ve saygı
gördüğü, farklı düşünce, yaşam tarzı ve inanca sahip herkesle
bir arada barış içinde yaşanacak demokratik bir kültürün
geliştirilmesi açısından önemli görüyoruz.
Kaffed, tüm derneklerimiz ve üyelerimiz ile birlikte
Türkiye'de demokratik bir kültürün yerleşmesi için üzerine
düşeni yapacaktır.
Çerkes halkının varoluş mücadelesine destek veren, bu çorbada
benim de bir tutam tuzum olsun diyerek konferansa katılan
herkese tekrar teşekkür ediyor, bugünün yeni düşüncelerin
geliştirilmesi ve yeni dostlukların kurulmasına vesile olmasını
diliyorum.
Hepinize saygılarımı sunuyorum
Konferanska ilgili basında çıkan haberler için aşağıdaki
linkleri tıklayınız...
http://www.demokrathaber.net/siyaset/hdp-cerkeslerin-esit-yurttaslik-talebinin-yanindayiz-h45876.html
http://www.kafkasakademi.com/haberler/kaffed-39in-2015-genel-secimleri-ve-cerkesler-konferansi-gerceklestirildi-228.html
http://www.etha.com.tr/Haber/2015/03/07/politika/altinors-cerkeslerin-esit-yurttaslik-talebinin-yan/
kaynak : http://www.kaffed.org/ |