VEDAT ÖZDAN /
Yunanistan
sorunu bugün çözülecek mi?
Bugün (pazartesi) Eurogroup toplantısı var. Bu toplantı
Yunanistan için neredeyse son şans. Çünkü Çipras, mevcut
kurtarma paketini reddedeceğini vaat ederek iktidara geldi. O
nedenle paketin kalan kredi dilimlerini istemiyor. Öte yandan
Troykayla olan mevcut kurtarma paketinin vadesi 28 Şubat günü
doluyor. Mevcut paketle ilgili olarak süre uzatımı yapılacaksa
bugün neredeyse son gün. Malum anlaşma koşullarında değişiklik
olunca bazı ülkelerin parlamentolarından onay alınması
gerekiyor.
Çipras, geçen hafta Yunan parlamentosunda yaptığı konuşmada süre
uzatımına karşı olduğunu açıkça söyledi. Çünkü ek süre istemek,
kurtarma paketinin kabulü ve en önemli seçim vaadinden vazgeçmek
anlamına geliyor.
Almanya kurtarma paketiyle ilgili vadenin uzatılmasına karşı
olduğunu açıkça dile getirdi. Almanya Maliye Bakanı Schäuble de
G20 toplantısı için geldiği İstanbulda mealen şunları söyledi:
Yeni bir programı müzakere etmiyoruz. Halizhazırda bir
programımız var. Yunanistan yeni bir yardım programı istiyorsa,
istiyordur.
S&P Yunanistanın beş ay önce yükselttiği notunu 6 şubatta
indirmişti. Peşinden Moodys, kredi notunu düşürmek üzere
değerlendirmeye aldığını açıkladı. Gerekçesini de müzakerelerin
nasıl sonuçlanacağına dair belirsizlik olarak açıkladı.
Cuma günü güven oyunu takiben Yunanistanda kabine toplantısı
yapıldı. Çipras, bakanlara program görüşmeleriyle ilgili bilgi
verdi ve uzlaşmanın zorunlu olduğunu ima etti. Toplantıda bazı
üyelerin (Enerji Bakanı Panayiotis Lafazanis dahil) hükümetin
seçim vaatlerine bağlı kalmasını dile getirdiği, basına sızdı.
Hükümetin farklı partilerden, hatta partisi olmayan sol grup
temsilcilerinden oluştuğunu ve bu nedenle nabzın iyi tutulması
gerektiğini herkes biliyor. O nedenle belki bu da bir taktiktir,
ama görünen o ki bugünkü Eurogroup toplantısı kolay geçmeyecek.
Basına yansıyan haberlere göre hükümet sözcüsü Gavriil
Sakellaridis Skai TVye yaptığı konuşmada şunları söylemiş:
Yunanlılar şunu anlamalılar ki bu kritik ve zorlu bir müzakere.
Baskı çok büyük. Pazartesi günü bir anlaşmaya varabilmek için
elimizden geleni yapmaya çalışacağız. Eğer bir anlaşma
sağlanamazsa her zaman vakit vardır ve bu durum sorun
olmayacaktır.
Yunanistanın Bruce Willise benzetilen yeni Maliye Bakanı
Yanis Varoufakis ve Avrupa Para Bölgesindeki meslektaşları ne
tür bir oyun peşinde sorusuna, geçen hafta FTde çıkan bir
haberde Michigan Üniversitesi profesörlerinden George Tsebilis
mealen şunu söylemiş:
Bu bir tavuk oyunu. İki taraf da tek şeritli yolu olan bir
köprünün iki tarafından birbirlerine doğru araba kullanıyor. İki
taraf da direksiyonu ilk kıran olmanın taviz vermek ve köprüyü
karşı tarafa bırakmak olacağını biliyor. Öte yandan, iki taraf
da taviz vermezse sonucun bir çarpışma olacağını biliyor ve
taviz vermeyeceğini söyleyerek karşı tarafı korkutabileceğini
umuyor. Böyle bir senaryoda iki tarafın da derdinin kaza yapmak
değil, iş yapmak olduğu söyleyebiliriz.
Yunanistan mevcut borçlarını daha düşük faiz oranlı ve daha uzun
vadelilerle "takas" etmek istiyor. Hükümet, işgücü piyasasının
yeniden düzenlenmesi (misal: asgari ücret artışı, kamuya işçi
alımı) özelleştirme (Pire limanı özelleştimesinin iptali,
bankaların milli kalması) ve yüzde 4.5 olan faizdışı bütçe
fazlasının düşürülmesi konularında geri adım atmayacağım diyor.
Hükümet Troykanın istediği yapısal reformların üçte birine
itiraz ediyor. Onun yerine "kamu idaresi reformu", "vergi kayıp
ve kaçağının önlenmesi" ve "yolsuzlukla mücadele" başlıklarını
da içeren 10 yeni reform (bir tür Güçlü Ekonomiye Geçiş
Programı) sözü veriyor. Troyka yerine bu reformları OECD izlesin
istiyor.
Geçen hafta Yunanistandan para kaçışını durdurmak için ECB,
Acil Borçverme Yardımından (Emergency Lending Assistance)
Yunanistan bankalarına 5 milyar avro kullanma hakkı verdi. Bu
parayı Yunan bankaları gelecek çarşambaya kadar kullanabilecek.
Gelecek çarşamba, gün olarak ECB Yönetim Kurulunun iki haftada
bir yaptığı gözden geçirme toplantısına denk geliyor. Şayet
bugünkü Eurogroup toplantısından bir uzlaşma çıkmazsa gözler
ECB'nin çarşamba günkü toplantısına çevrilecek. Bu toplantıda
ECB Yunan bankalarına sağladığı desteği sınırlayabilir ve şarta
bağlayabilir. Aynı gün FOMC toplantı tutanakları da
yayımlanacak. Tutanaklarda Fed'in faiz artırımın haziran ayında
yapabileceğine dair kanaati kuvvetlendiren bir ifade olursa
kırılan epey bir "boğa boynuzu" sesi duyacağız demektir.
Moody'sin not indirimiyle epey kızışacak böyle bir türbülans,
sadece Yunanistandan para çıkışını hızlandırmakla kalmayacak;
tüm EM paralarına satış getirecek, tahvil faizlerini yukarı,
borsaları aşağıya itecektir. (Böyle bir ortamda "Allah korusun"
bizde de "faiz sebep enflasyon neticedir" türü laflar edildiğini
düşünün!..)
Şayet anlaşma sağlanamazsa, kurtarma paketinin kalan kredi
dilimlerini almayı reddeden Çipras hükümeti, vadesi ay sonunda
dolan 25 milyar avro borcu, böyle kötü bir ortamda çevirmek
zorunda kalacak. Tutum değiştirmezse, meydana gelecek
türbülansın yarattığı kızgınlıkla Yunanistana Avro Bölgesinin
kapısı da gösterilebilir. Böyle bir gelişmenin, seçim öncesi
iddialı vaatlerin bir araya getirdiği çoklu ittifaka dayalı
Çipras hükümetininin dağılmasına yol açması beklenebilir.
Evet masada sıkı pazarlık var. Uzlaşmanın mevcut programın adını
değiştirerek ve Yunanistan'a biraz taviz vererek ve biraz da
zaman kazandırarak sağlanacağını tahmin ediyoruz. Bugün veya en
geç çarşamba gününe kadar uzlaşma tahminimize bir köprü
anlaşmayla 28 Şubat tarihini iki hafta kadar uzatmak da dahil.
Uzlaşma diyoruz, nedeni şu: Öteden beri avro işi 1970li
yılların rock grubu Eaglesın Hotel California adlı şarkısındaki
aşağıdaki dizeleriyle anılır:
You can checkout any time you like But you can never leave!"
Yani, istediğin zaman çıkış yapabilirsin, ama hiçbir zaman
ayrılamazsın (!)
Kaynak : http://t24.com.tr/
|