Azerbaycan-Gürcistan ve Türkiye Üçlü Zirvesine İlişkin Açıklama
Azerbaycan-Gürcistan ve Türkiye Dışişleri Bakanları Üçlü Zirvesi
Dördüncü Toplantısı, 10 Aralık'ta Karsta düzenlendi. Zirveye
katılan Dışişleri Bakanları zirve sonrası ortak basın toplantısı
düzenledi. Toplantıda "10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü"
dolayısıyla değerlendirme yapan Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt
Çavuşoğlu, insan haklarının korunmasının, Türk dış politikasının
ana prensiplerinden biri olduğunu vurgulamasına karşın, aynı
açıklamasında Gürcistan'ın toprak bütünlüğünü desteklediklerini
belirtti.
Gürcistan Dışişleri Bakanı Beruçaşvili'de Abhazya ve Rusya
arasında geçen ay imzalanan işbirliği anlaşmasının "Gürcistan'ın
toprak bütünlüğüne karşı atılmış bir adım" olduğunu iddia etti.
Dışişleri Bakanımız Sayın Çavuşoğlu'nun yaptığı açıklama tüm
toplumumuzda büyük bir üzüntü ile karşılanmıştır. İnsan
haklarına saygılı tüm vatandaşlarımız gibi, Kuzey Kafkas
diasporası da Türkiye'nin dış politikasının ana prensiplerinden
birinin insan haklarının korunması olması gerektiğine
inanmaktadır. En temel insan haklarından biri yaşama hakkıdır.
Gürcistan yönetimi, 1992-93'de Abhazya ve Güney Osetya'yı işgal
girişiminde gösterdiği gibi Abhaz ve Güney Oset halklarının
yaşam haklarını hiçe saymış, Abhaz ve Güney Oset halklarına
yönelik olarak sürekli baskı ve yıldırma politikası izlemiş,
eline geçen ilk fırsatta saldırgan tutumunu tekrarlayacağını
2008'de tekrar kanıtlamış, Abhazya ve Güney Osetya ile
saldırmazlık anlaşması imzalamayı reddederek bu amacının hala
devam ettiğini göstermiştir.
Abhaz ve Oset halkları, diğer Kafkas halkları gibi tarih boyunca
bağımsız yaşamışlar, ülkelerine işgal etmek isteyen istilacılara
karşı her zaman direnmişlerdir. 1917'de Sovyetler Birliği'nin
kurulmasından sonra Abhazya, Gürcistan ile eşit statüde bir
birlik anlaşması imzalamış, fakat Stalin döneminde Abhazya'nın
statüsü değiştirilerek Gürcistan içerisinde "özerk cumhuriyet"
haline getirilmiş, Oset halkı da ikiye ayrılarak Güney Osetya
Gürcistan'a bağlanmıştır. Bu dönemde Abhazya ve Güney Osetya'da
acımasız bir inkar, asimilasyon ve Gürcüleştirme politikası
uygulanmıştır. Sovyetler Birliği'nin dağılma sürecinde Abhaz ve
Güney Oset halkları, kendi kaderini tayin hakkını tıpkı Gürcü
halkı gibi bağımsızlık yönünde kullanmışlardır. Abhazya ve Güney
Osetya bugüne kadar her türlü baskıya, engele ve izolasyona
karşın bağımsızlıklarını titizlikle korumuşlardır.
Kafkasya'da barış ve istikrar, ancak halkların haklarının
tanınması ile gerçekleştirilebilir. Bölgedeki huzursuzluk ve
çatışmaları varlık nedeni olarak gören ve ancak bu sayede dış
yardım alabilen Gürcistan, saldırgan emellerinden vazgeçmedikçe
bölgede barış ve istikrarın tesisi mümkün olmayacaktır.
Başta Türkiye Cumhuriyeti olmak üzere Kafkasyada barış ve
istikrarın gelişmesini isteyen tüm devletleri Abhazya ve Güney
Osetyanın bağımsızlığını tanımaya ve Gürcistan'ı saldırgan
tutumunu sürdürmeye teşvik eden açıklamalardan kaçınmaya davet
ediyoruz.
Dışişleri Bakanlığımızı insan haklarının korunmasını dış
politikanın temel prensiplerinden biri olarak benimsemesini ve
bu doğrultuda Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının temel
haklarından olan seyahat ve akrabaları ile görüşme hakkını
güvence altına almak üzere Abhazya'ya yönelik her türlü seyahat
ve ulaşım kısıtlamasının bir an önce kaldırılmasını talep
ediyoruz.
Kafkas Dernekleri Federasyonu yönetim Kurulu
KAYNAK : http://www.kaffed.org/
|