Türkiye iki
kutup arasında
Avrupa Birliği (AB)Türkiyeye Rusyaya karşı yaptırımları
desteklemesi için baskı yapmaya devam ediyor. Basında çıkan
haberlere göre bu konu Avrupa Birliği Diplomasisi Başkanı
Federica Mogherininin Türkiyeye gerçekleştirdiği iki günlük
ziyaret sırasında da masaya yatırıldı.
Ancak bu konuda gayet net bir tutum sergileyen Ankara Rusya ile
sadece yapıcı ve karşılıklı yararlı ilişkileri sürdürmeye ilgi
duyduğu için Rusya karşıtı yaptırımları desteklemeyeceği
mesajını verdi.
Peki, Ankara Batının baskısına rağmen bu politikayı ileride de
izlemeye devam edebilecek mi? ABnin baskısı Türk-Rus
ilişkilerini nasıl etkileyecek?
Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi (TASAM) Başkan
Yardımcısı, Kültür Üniversitesi Öğretim üyesi (emekli) Büyükelçi
Murat Bilhan, Sputnik Haber Ajansı ve Radyosuna verdiği demeçte
konuyla ilgili görüşünü anlattı:
Türkiye, Rusya ile olan ilişkilerini Avrupa Birliğinden farklı
bir perspektifte görüyor. Ve dolayısıyla Türkiye, Rusyaya karşı
böyle hasmani bir tutum içine girmek niyetinde değildir. Şimdi
bu, şu anlama geliyor: bir kere, ne Rusya Türkiye için Avrupa
Birliğinin alternatifini teşkil ediyor, ne Avrupa Birliği
Türkiyenin Rusya ile olan ilişkilerinin alternatifini teşkil
ediyor. Türkiye kendi çıkarları doğrultusunda bu iki bloklarla
kendi ilişkilerini sürdürmeye kararındadır. Yani bu, objektif
bir bakış açısıdır. Bu da bence doğru ve doğal olanıdır. Mesela,
Rusya ile sayın Putinin ziyareti sırasında çok önemli sekiz
anlaşma imzalandı. Şimdi bu anlaşmalar aynı zamanda Avrupanın
da çıkarlarına olan anlaşmalar sayılabilir. Çünkü Avrupa, her ne
kadar Güney Akım hattı iptal edildiyse de, yeni hattın yine
Avrupaya hizmet etmek amacıyla kurulması isteniyor.
Türkiye, Rusya ile olan ilişkilerini belli stratejik bir düzeye
oturtmuş durumdadır. İleriye yönelik çok büyük planlar var. Yani
100 milyar dolarlık bir ticaret hacmi gibi çok büyük öngörüler
var. Stratejik olarak iki ülke birbirine yönelik karşılıklı
bağımlılık diyebileceğim tarzda bir yaklaşım sergiliyor. Bu
yaklaşım, pozitif bir yaklaşımdır. Bunun kimseye bir zararı
yoktur. Buna karşılık politik alanlarda Türk ve Rus görüşlerinde
önemli farklılıklar var. Gerek Suriye konusunda, gerek Ukrayna
konusunda. Ama Ukrayna konusunda mesela Avrupa Birliği ile
Türkiyenin görüşleri benzeşse bile, Ukrayna dolayısıyla
Rusyaya yaptırım uygulanmasına Türkiye katılmak istemiyor. Yani
doğru bulmuyor. Bunun yerine demokratik ve diplomatik bir
çözümün tercih edilmesi gerektiğini söylüyor. O bakımlardan
Türkiyenin Rusyaya karşı yaptırımların uygulanması konusunda
tutumu nettir.
Bu arada Türkiye Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız
Türkiyenin Rusya karşıtı yaptırımlar konusundaki tutumunu bir
kez daha doğrulayıp Türkiyenin AB ile Rusya arasında seçim
yapmayacağını açıkladı. Bakanın sözlerine göre Ankara kendi ve
karşılıklı çıkarları doğrultusunda projeler geliştiriyor.
KAYNAK: http://turkish.ruvr.ru/
|