ERDAL SAĞLAM /
Merkez 2014'ü bu
seviyelerde kapatmak istiyor
DÖVİZ satışlarını azaltan son karar piyasalar tarafından,
"Merkez Bankası mevcut seviyelerden yıl sonunu kapatmak istiyor"
şeklinde yorumlandı.
Bu karar yılın son ayında Merkez Bankası'nın iyimser bir hava
beklediğini gösteriyor. Aslında piyasalar da dünya petrol
fiyatlarındaki düşük seyre bağlı olarak aralık ayı, hatta yılın
ilk ayları için, iyimser bir havadalar. Belki de abartılı
biçimde, dünya petrol fiyatlarının tahminlerden çok daha uzun
süre ve daha düşük seyredeceğine inandılar.
Bu yeni beklenti Türkiye'nin çok işine yarıyor. Bir yandan
petrol fiyatlarının düşük seyri nedeniyle, cari açık ve
enflasyonda yaşanan sıkıntıların ciddi ölçüde giderileceğini
inanılıyor. Yani yabancı yatırımcı açısından başlıca risk unsuru
olarak sayılan Türkiye'nin mevcut kırılganlıklarının azalacağı,
bu algıya bağlı olarak da Türkiye'ye daha fazla sermaye girişi
olacağı varsayılıyor.
Öte yandan petrol fiyatlarındaki düşük seyrin, başta Rusya
olmak üzere, sermaye akışında rakip sayılan bazı ülkelerdeki
riski arttırdığı, buna bağlı olarak Türkiye'nin yabancı sermaye
girişinde öne çıktığı belirtiliyor. Yani Rusya'ya akacak
kaynaklardan da Türkiye pay alacak ve sermaye girişi
hızlanacak...
Bu arada Avrupa'daki parasal genişlemenin artacağı ve FED'in
faiz artırımının gecikeceğine ilişkin son tahminlerin de
Türkiye'nin işine geldiği kaydediliyor.
İşte bu nedenle döviz kurlarında Aralık'ta düşüş bekleniyor.
Bankacılar bu ay içinde TL'nin daha da güçleneceğini
belirtirken, 2.15-2.20 aralığında bir dolar kuru beklemeye
başladılar. Merkez Bankası da sektördeki bu iyimser havayı
görerek, günlük döviz satışlarını Aralık için, 40 milyon
dolardan 20 milyon dolara indirdi. Yani piyasalardaki bu havaya
bağlı olarak kurların çok daha aşağı geleceğini gördü ve satış
miktarını yarı yarıya azalttı. IMF ve rating kuruluşlarının
değerlendirmelerinde, 2.25'in üzeri için bile, "TL'nin hala
değerli olduğu" yorumlarının yapıldığını unutmayalım. Ayrıca
kurun daha da aşağı gelmesi halinde yine ihracatçıların
tepkilerinin çoğalacağı da açık...
Merkez Bankası'nın bu kararında, faiz gibi kurda da daha
istikrarlı bir seyir istemesinin katkısı, elbette büyük.
Yanısıra enflasyon konusunda düşük petrol fiyatları nedeniyle
sağlanacak gerilemeyi belli ki yeterli görüp, fiyatlarda kur
etkisine o kadar ihtiyacı kalmadığı yorumları da yapılabilir.
BANKA BİLANÇOLARI BAYRAM EDİYOR
Piyasalar faiz konusunda ise daha ihtiyatlı görünüyor. Merkez
Bankası'nın kasımda politika faizleriyle oynamayarak kredibilite
artırdığını kaydeden bir bankacı, aralık ayı Para Politikası
Kurulu (PPK) toplantısında ise 0.25-0.50 puanlık indirimler
olabileceğini söyledi. Bence bu indirimin faiz koridorunun üst
sınırında gerçekleşme ihtimali daha yüksek.
Piyasadaki gösterge faiz oranlarına gelince; burada artık
önemli bir düşüş beklenmiyor. 7.60'lık seviyenin ancak 10-20 baz
puan gerileyebileceği, yukarı çıkma ihtimalinin ise düşük olduğu
belirtiliyor. Dolayısıyla gösterge faizin 9.32 gibi eski
seviyelere çıkması artık çok zor. Özetle; Türk bankaları yıl
sonuna kadar ellerindeki kağıtları tutarak ciddi miktarda kar
yazma imkanına sahipler.
Piyasalardaki iyimser beklenti "kar maksimizasyonu"
kaygısıyla abartılı olabilir. Ancak çok büyük bir değişiklik
olmazsa, belli ki mevcut seviyeler, hatta kurda daha düşük
seviyeyle, yıl sonunu kapatma ihtimali yüksek. Ancak iyimserliği
yaratan dünya petrol fiyatlarının bu seviyelerde sürdürülebilir
olmadığı, yani iyimserliğin fazla kalıcı olamayacağı da açık...
kaynak : www.hurriyet.com.tr |