VEDAT ÖZDAN
40 yıldır ilk
kez dünya ticareti dünya ekonomisinden daha yavaş büyüdü!
IMFin Finance & Development adlı aylık dergisinin Aralık
sayısında Düşük Ticaret (Slow Trade) başlığıyla yayımlanan bir
çalışmaya göre, dünya ticareti son 40 yılda ilk kez dünya
ekonomisinden daha yavaş büyüdü.
Bu önemli makalenin etraflıca bir özetini, Türkiyede 2023
hedefleri, ihracata dayalı büyüme, cari açık, enflasyon, kur,
faiz, borsa, sıcak para, büyüme, yapısal önlemler, vesair
konulara kafa yoran T24 okuru da okusun istedik.
2008 krizi öncesinde dünya ticaretinin artış hızı ortalaması
(1987 2007) yüzde 7.1di.
2012 ve 2013 yıllarında yüzde 3ün altında kaldı.
Aşağıdaki şekilde görüleceği üzere dünya ticareti artıyor, ama
son 3 yılda giderek daha yavaş artıyor ve artış hızı 1993 yılı
düzeyine inmiş durumda.
Dünya ticaretinin yavaşlama nedeni 2008 krizi olmayabilir mi ?
Çalışmanın cevap aradığı soru şu: Dünya ticaretindeki yavaşlama
döngüsel mi, yani zaman içinde kendi kendini düzeltir mi, yoksa
arkada kalıcı ve yapısal nedenler mi var?
Bizde de düşük büyüme hızını gerekçelendirmekte yaygın bir
şekilde kullanılan iddia şu değil mi: 2008 krizi ve ABde
yaşanan ekonomik sorunlar nedeniyle ihracatımız azaldı ve büyüme
hızmız düştü!
IMF ve Dünya Bankası ekonomistleri Cristina Constantinescu,
Aaditya Mattoo ve Michele Ruta tarafından yapılan çalışmaya
göre, dünya ticaretinin artış hızındaki yavaşlamanın nedeni,
büyük ölçüde kalıcı ve yapısal.
Üye ülkeler arasındaki ticaret dahil Avrupa Birliği dünya
ticaretinin yaklaşık üçte birini yapıyor. Kriz sonrasında Avrupa
içinde ciddi bir talep düşüşü yaşandı. Avrupa genelinde ithalat
2012 yılında yüzde 1.1 düştü ve 2013 yılında sadece binde 3
arttı. Böyle bakınca Avrupa toparlanırsa dünya ekonomisi daha
hızlı büyür ve dünya ticareti büyüme hızı artar, diyebilirsiniz.
Çalışmaya göre Avrupadaki kriz türü döngüsel unsurlar meseleyi
kısmen açıklıyor. Son 10 yıl içinde muhtelif bölge ve ülkelerin
İthalat/GSYH oranlarındaki değişimi gösteren aşağıdaki şekil,
dünya ticaretindeki yavaşlamanın geçmişe dönük uzun dönem
bileşenleri olduğunu gösteriyor.
ABD ve Çinde İthalat/GSYH oranları 2008 krizi öncesinde düşmeye
başlıyor ve 2010 yılından itibaren yatay bir seyir izliyor.
Dikkat edin ABD ve Çinin ithalat oranları hemen hemen aynı ve
2005 yılından bu yana neredeyse aynı düzeylerde. O nedenle dünya
ticaretindeki yavaşlamanın arkasında kalıcı ve yapısal nedenler
var.
2008den bu yana dünya ticareti daha yavaş artıyor, ama bunun
nedeni dünya ekonomisinin daha yavaş büyüyor olması değil!
Aynı ekonomistlerin son 40 yıl içinde uzun dönem ticaretin
gelir esnekliğine baktıkları bir başka çalışmalarındaki
bulguları şöyle: 1990lı yıllarda uzun dönem ticaretin gelir
esnekliği birden bire hızla artmış. Şöyle ki, küresel hasıla
yüzde 1 oranında artınca, dünya ticareti yüzde 2.2 oranında
artmış. İki katından daha fazla yani! Daha sonra, yani 2000li
yıllarda, esneklik 1970li yıllardaki düzeyine kadar gerilemiş.
2000li yıllarda küresel hasıla yüzde 1 oranında artınca dünya
ticareti yüzde 1.3 oranında artmış. Yani on yıl içinde yüzde
2.2den yüzde 1.3e düşmüş!
Anlayacağınız 1990lı yıllarda ticaretin gelir esnekliğinde
önceki ve sonraki dönemlere göre istatistiki olarak anlamlı bir
değişim var!
Çalışma şunu söylüyor: Küresel finansal krizden bu yana dünya
ticareti daha yavaş artıyor, ama bunun nedeni, dünya
ekonomisinin daha yavaş büyüyor olması değil, dünya ticaretinin
küresel hasıla artışına, yani dünya ekonomisinin büyümesine daha
az tepki vermeye başlaması.
2009 yılında dünya ticaretinin aniden çöküşü 2008 kriziyle
ilgiliydi; tamam ama, halen yaşamakta olduğumuz dünya ticaret
hacmindeki yavaşlama kısa dönemli faktörlerden çok yapısal
nedenlerden kaynaklanıyor. Aşağıdaki şekilde görüldüğü üzere
ticaretin büyüme hızındaki düşüş, 2008 2010 arası dönemden
farklı olarak, daha çok uzun dönemli bileşenlerden
kaynaklanıyor.
Peki ticaretin gelir esnekliği neden düştü?
Makalenin yazarları önce şu nedenler olabilir mi diye soruyor:
- Küresel tedarik zincirinin genişlemesi ve daralmasıyla
bağlantılı olarak ticaretin yapısında değişiklikler
- Dünya ticaretinin kompozisyonunda değişiklikler; örnek: mal
ticaretinin hizmet ticaretine göre göreli önemi
- Küresel hasılanın kompozisyonundaki değişiklikler; örnek:
yatırımın tüketime göre göreli önemi
- Ticaret rejiminde değişiklikler; küresel piyasanın bölünmesine
yol açan korumacılığın artması dahil.
Tespitler ise şöyle: Ticaretin kompozisyonundaki değişim 2000li
yıllardaki esneklik düşüşünü açıklamıyor. Çünkü mal ve hizmet
bileşenleri son yıllarda neredeyse değişmemiş. Talebin
kompozisyonundaki değişim de meseleyi açıklamıyor. Çünkü uzun
dönem ticaretin yatırım ve tüketim esneklikleri değişmemiş.
Korumcalıkta da önemli bir artış yok!
Çalışmaya göre ülke düzeyinde yapılan analizler şunu gösteriyor:
ABD ve Çinde ticaretin gelir esnekliği ciddi oranda düşmüş.
ABDde düşüş yüzde 3.7den yüzde 1e, Çindeyse yüzde 1.5ten
yüzde 1e olmuş. Avrupadaysa hemen hemen hiç değişiklik
olmamış. Diğer bölgelerde de ciddi değişimler var, fakat bu
bölgeler dünya ticaretinin küçük bir kısmını yapıyor, o nedenle
esneklik düşüşünü bu bölgelerle açıklayamayız.
Çalışmaya göre küresel düzeyde ticaret ve büyüme arasındaki
ilişkinin değişmesi dünyanın en büyük iki ekonomisi olan ABD ve
Çinde tedarik zinciri ticaretindeki (supply-chain trade)
değişikliklerden kaynaklanıyor. Korumacılık veya gelir ya da
ticaretin kompozisyonundaki değişikliklerden değil!
1990lı yıllardaki büyümenin motoru ABD ve Çindi, motor
artık yeterince enerji üretmiyor...
1990lı yıllarda bilgi teknolojilerindeki hızlı değişim küresel
tedarik zinciri ticaretinde hızlı bir artışa neden oldu. Birçok
ürünün parçaları ve bileşenleri, özellikle Çinde yeniden
işlenmek ve ihraç edilmek üzere ithal edilmeye başlandı. Bu da
1990lı yıllarda ticaretin gelir esnekliğini hızla artırdı.
Sonraki on yıldaysa esneklik hızla düştü.
2000li yıllarda Çinde ticaretin gelir esnekliğinin düşmesi
muhtemelen bu ülkenin uluslararası işbölümündeki rolünün
değişmesinin bir göstergesi. 2000li yıllarda Çinin
uluslararası tedarik zincirinde olgunlaştığına ve bu nedenle
toplam ihracatının içinde, daha çok IT kökenli başka malların
parça ve bileşenlerinin azaldığına işaret eden bulgular var.
Mesela 1990lı yıllarda Çinin ihracatında bu tür malların oranı
yüzde 60ken, günümüzde yüzde 35 düzeyinde.
Öte yandan 1990lı yıllarda Çindeki bu ara malı ithalatı
artışının, ilaveten hem Çinden, hem de diğer gelişmekte olan
ülkelerden ABDye mamul ihracatındaki artışın en önemli nedeni
ABDydi. Çünkü bilişim teknolojilerindeki patlama ABDde
başladı. Dahası, halen olduğu gibi ABD o zaman da dünyanın en
büyük pazarıydı. Bu yıllarda ABDli uluslararası şirketler
üretimlerinin belli aşamalarını daha düşük maliyetle üretim
imkanı buldukları başka ülkelere kaydırmaya başlamışlardı.
2000li yıllarda Çin ve ABDnin tersine Avrupa Para Bölgesinde
esneklik oranı yüksek. Bunun nedeni doğu ve orta Avrupa ile
Almanya arasındaki tedarik zinciri ticaretinin artmaya devam
etmesi olabilir.
Peki sonuç?
Dünya ticareti yavaşlamaya devam edecek mi?
Ederse bu dünya ekonomisinin büyümesini nasıl etkiler?
Ticareti (yani ihracatı) büyümenin motoru olarak gören ülkeler
bu durumdan nasıl etkilenir?
Çalışma sonuçlarına göre dünya ticaretinin 2012 ve 2013 yılında
yavaşlamasının nedeni yapısal. Yavaşlama büyük ihtimalle uzunca
bir süre devam edecek. 1990lı yıllarda dünya ekonomisinin
motoru olan ABD ve Çin arasındaki tedarik zinciri ticareti,
artık yeterli büyüme enerjisi üretmiyor.
...
Umarım geniş bir özetini verdiğimiz söz konusu makaleyle, G20
Avustralya zirvesinde Obamanın Amerika'nın tüm dünya
ekonomisini sırtında taşıması beklenemez. deme nedeni,
Cameronun yeni bir küresel durgunluk uyarısı yapma nedeni ve
G20 gündeminden, 800ü yeni olmak üzere 1000 yapısal politika
tedbiri alma taahhüdü çıkma nedeni daha iyi anlaşılmıştır.
Not: Birileri 2023 hedefleri mi dedi? Yani 2 trilyon dolar GSYH
ve 25 bin dolar kişi başına gelir, öyle mi? Ancak Excel
hatasıyla olur. Dolar/TL kurunu 1.90da tutarak yani (!)
Makalenin orijinali için tıklayınız:
http://www.imf.org/external/pubs/ft/fandd/2014/12/constant.htm
Kaynak : http://t24.com.tr/
|