Petrol fiyatı
Temmuz ortasında dünya borsalarında petrol fiyatlarında hızlı
düşüş başlamıştı. Brent petrol fiyatı yüzde 22 oranında düştü.
12 Ekimde sevkiyatı Kasımda planlanan ham petrol
anlaşmasındaki fiyat dört yıllık süre içinde ilk kez varil için
88 doların altına düştü.
ABnin petrol yaptırımlarının bir kısmını kaldırdığı İran da fiyat
düşürme politikasını izlemeye başladı. Suudi Arabistanın
yanısıra o da Asyadan tüketiciler için petrol fiyatlarını
düşürdü.
Bu düşüşün sebebi ayrı petrol üreticilerinin isteği mi yoksa
objektif ekonomik faktörler mi? Siyaset uzmanı ve doğu bilimci
Vladimir Sajin, konuyla ilgili yorumunda şunu söyledi:
Son haftalarda petrol fiyatlarında gözlenen hızlı düşüş
dünya kamuoyununda çok sayıda tartışma, tahmin ve hesaplamalara
neden oldu. Bunun gerek objektif gerekse subjektif nedenleri
ileri sürülüyor.
Ekonomistler objektif nedenleri arasında başta dünya
pazarındaki petrol fazlalığının yer aldığını kaydediyorlar. Bu
durum birkaç faktörün etkisinden kaynaklanıyor. Birincisi,
petrol üretim hacminin artmasıdır. İkincisi, dünya ekonomisinde
gözlenen yavaşlamadır.
Şeyl devrimi nedeniyle ABDde petrol üretimi hacmi üç yıl
içinde yüzde 47 oranında artarak yani günlük 5,7 milyondan 8,4
milyon varile kadar ulaşmıştır.
Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) de günlük yaklaşık 1
milyon varil daha çok petrol üretmeye başladı. Petrol
üreticileri olan İran, Irak ve Libya dünya petrol pazarına geri
dönüyor.
Aynı zaman dünya petrol talebinde düşüş gözleniyor. Mesela
ekonomisini biraz yavaşlatan Çinin enerji kaynaklarına ihtiyacı
azaldı.
Dünya ekonomik durumu da pek parlak değil. ABD Enerji Dairesi
(EIA) dünya petrol talep tahminini günlük 100 bin varil kadar
düşürdü. Bu da doğal olarak petrol fiyatlarının düşmesine yol
açtı.
Bu koşullarda Suudi Arabistan petrol politikasını değiştirip
daha düşük fiyatlar şartlarında pazardaki payı için mücadeleye
girdi. Riyad son ay içerisinde Asyadaki tüketiciler için artık
iki kez petrol fiyatlarını düşürdü.
Yaptırımların uygulandığı uzun süren yıllardan sonra dünya
petrol pazarına yavaş yavaş geri dönmeye başlayan İran da
müşteri için mücadeleye girip petrol fiyatlarını yüzde 85
oranında yani yaklaşık 96 dolara kadar düşürdü. İran, mevcut
müşterilerini kaybetmemek için değişen koşullara ayak uydurmak
zorunda.
İran ve Suudi Arabistanın fiyat düşürme politikasına Irak ta
katıldı.
Dünyada petrol fiyatlarının düştüğü ortamında dünya ham
petrol tedariklerinin yaklaşık yüzde 40ını sağlayan OPEC içinde
fiyat savaşı tehdidi üzerinden spekülasyon yapılıyor. Bu arada
İran Petrol Bakanı Bicar Namdar Zanganeh, ayrı ülkelerin petrol
fiyatlarının düşürülmesiyle ilgili faaliyetleri dünya petrol
fiyatının düşürülmesi için yapılan bir savaş olarak
algılanmamalı açıklamasında bulundu.
Yine de bazı siyaset uzmanları petrol fiyatlarındaki düşüşü
petrolü siyasi ve ekonomik mücadelede bir silah olarak kullanmak
isteyen kötü siyasetçilerinin komplosunun bir parçası olarak
değerlendiriyorlar.
Suudi Arabistanın fiyat düşürme politikasının petrol üreten
monarşiler için problemler yaratan Amerikan şeyl devrimine karşı
olduğu iddia ediliyor.
Bir başka varsayıma göre Washington petrol fiyatlarını düşürmek
ve böylece Rusyadan Kırım ve Ukraynanın güneydoğu
bölgelerindeki olayların intikamını almak için Suudi Arabistanı
petrol üretimini artırmaya ikna etmiş. Böyle iddialar oldukça
popüler, ama gerçekçi olmaktan son derecede uzak, çünkü ucuz
petrol aslında ABDye de ciddi zarar veriyor.
Petrol pazarındaki durum artık birçok uzmanın paniğe
kapılmasına neden oldu. Buna rağmen IMF önümüzdeki yıl için
petrol fiyat tahmininde bulundu. Ona göre fiyatın 140 doları
aşacağı ihtimali sadece yüzde 1,5.
Görünüşe göre gerek ekonomik gerekse siyasi alanda verilecek
petrol mücadelesi sert olacak.
Kaynak: http://turkish.ruvr.ru |