Güvercin piyasalar şahin Fed, kim kazanacak?
Cuma günü açıklanan tarımdışı istihdam verisi ABD ekonomisinin
reseyona sürüklendiğini iddia edenleri yanılttı.
İşgücüne katılım oranının halen düşük olduğunu, istihdam
artışının beklenenden düşük geldiğini, istihdamın düşük ücretli
ve part time çalışanlarda arttığını söyleyenlere rağmen,
istihdam piyasası iyileşmeye ve ABD ekonomisi büyümeye davem
ediyor.
Atlanta Fed, 1 Şubat günü yüzde 1.2 olarak açıkladığı 2016 ilk
çeyrek büyüme tahminini, istihdam verisi sonrası yukarıya doğru,
yüzde 2.2 olarak revize etti.
Şu gerçekleri aklımızdan çıkarmamaız lazım:
1) Tam istihdama yaklaştıkça istihdam artş hızının azalması
normaldir.
2) Kasım ve aralık aylarında hava mevsim normallerinin üstünde
ılıktı. O nedenle inşaat sektörü liderliğinde istihdam artışında
rekor rakamlara şahit olduk. Ocak ayında kar fırtınası oldu ve
inşaat sektörü durdu. O nedenle istihdam artışı beklenenden
düşük geldi.
3) Enerji ve mandencilik sektörlerinde işten çıkarmalar ocak
ayında da devam etti.
4) Ortalama saatlik kazançlar (ücret artışı) geçen yılın ocak
ayına göre yüzde 2.5 arttı. Bu yılın ocak ayı başında 12
eyalette asgari ücret artışı yapılmıştı. Ücret artışının
uyaracağı enflasyon yükselişi Fedin bir süreden beri beklediği
bir gelişmedir.
5) Obamanın başkanlık döneminde işsizlik oranı ilk defa yüzde
5in altına indi. 2008 yılının şubat ayından bu yana işsizlik
oranı hiç yüzde 5in altına inmemişti.
2009 yılından bu yana yaşanan en yüksek ocak ayı işten çıkarma
rakamına rağmen, işsizlik oranın yüzde 5in altına inmesi iyiye
işarettir.
En fazla işten çıkarma madencilik, inşaat ve kamu sektöründe
oldu. İnşaat sektörü zaten ılık hava koşulları nedeniyle kasım
ve aralık aylarında istihdama çok yüksek katkı sunmuştu. Hatta
petrol fiyatlarının düşmesi biraz da ılık hava koşullarına bağlı
talep düşüşüne bağlanmıştı. Ocak ayında ABDde kar fırtınası
oldu. Petrol fiyataları yükseldi. İnşaat işleri doğal olarak
durdu. Maden çıkarma faaliyetleri yavaşladı. O nedenle istihdam
rakamının beklenenden düşük gelmesi soruna işaret etmiyor.
İstihdam verisi öncesinde FOMC üyeleri 2016 yılı içinde 4 kez
faiz artırabilecekleri öngörüsünde bulunurken, piyasalar Fedin
hiç faiz artıramayacağını inanıyordu. Yani piyasa
beklentileriyle ekonominin temelleri arasındaki bağ kopmuştu.
Güvercin piyasalar, şahin Fed teması, istihdam verisi öncesinde
piyasaları yanlış yöne sürüklüyordu. Şunu biliyoruz ki ne ABD
ekonomisi Fedin sandığı kadar iyi, ne de Fedin faiz artırım
hızını yavaşlatmak için piyasaların abartıkları kadar kötü.
Bana göre cuma günkü veri, mart ayında faiz artırımının ve ondan
sonra da sayısı verilere bağlı olarak üçe çıkabilecek faiz
artırımlarının halen masada olduğunu gösteriyor.
Soru şu: Fed para politikasını küresel finansal piyasalardaki
büyük oyuncuların portföy tercihleri ve getiri beklentilerine
göre mi şekilllendirecek, yoksa verilere ve projeksiyonlarına
bağlı olarak kendi yasal görevine (mandate) göre mi?
Cevap açıksa, Fedi gevşek para politikasına devama, hatta
negatif faiz oranına geçmeye zorlayan küresel finansal mahalle
baskısı neden?
Bana göre bunun önemli ölçüde nedeni eko siyasi. Şöyle ki:
Wall Street bankalarının seçim kampanyalarına yüklü miktarda
maddi destek verdiği Cumhuriyetçiler ABD ekonomisinin resesyonda
olduğunu, Fedin yanlış yaptığını, vakit geçirmeden hatasından
dönmesi gerektiğini iddia ediyorlar. Çünkü Cumhuriyetçilerin
siyasi tabanının yoğun olduğu eyaletlerdeki silah, maden ve
enerji sektörü zor durumda ve işten adam çıkarıyor.
Diğer bir gelişme, hedge fonların adeta anlaşmışlarcasına Yuan
short pozisyonlarını artırmaları. İddia şu: Çin rezervleri, bu
hızla giderse, 2 3 çeyrek içinde IMF tarafından kabul gören
kurala göre olması gereken tutarın altına inecek. Esasen hedge
fonların aldıkları pozisyonlar, yönetici ve sahiplerinin bu
iddiaları, Cumhuriyetçilerin ve Wall Streetin, Fed aleyhindeki
kampanyasına da destek olur nitelikte.
Şunu hatırda tutmamız lazım: 2015 yılında dünya ekonomisindeki
büyümenin yaklaşık yüzde 25ini Çin sağladı. Çinin küresel
hasılaya yaptığı katkı 512 milyar dolar oldu. Bu rakam yaklaşık
olarak 2015 yılı Arjantin GSYHsından daha fazla. Buna rağmen
Çin ekonomisindeki yapısal dönüşümün doğal sonucu olan
yavaşlama, ABD ekonomisinin görünümünü bozacak bir küresel kriz
işareti olarak yorumlandı. Şunu tekrar tekrar söyleyelim:
Citigroup araştırmasına göre ABD ekonomisinin Çin riski, ABD
GSYHsının yüzde 0.7si kadar! Yani Çinin tökezlemesi ABDnin
ekonomik görünümünü doğrudan bozmaz.
İlginç olan bir nokta daha var. Yuanın değer kaybetmesini
önlemek üzere Çin Merkez Bankasının rezerv eritmesi, ihracatı
destekleme politikası olarak yorumlanıp eleştiri konusu yapıldı.
Bu hatayı ben de yaptım. Daha sonra Yuanın değer kaybetmesini
önlemek üzere rezerv eritmesi, Çinin Yuandaki düşüşü
durduramayacağı söylemine dönüştü. Bilahere sürekli daha yüksek
oranlarda devalüasyon beklentisi yaratıldı. Hedge fonların Çin
aleyhinde ama kendi pozisyonlarını destekleyici eleştiri ve
söylemleriyle yaratılan bu olumsuz beklenti (finansal metastas
yaygarası da diyebiliriz) bir yandan da faiz artırmaması için
Fedi sıkıştıran bir mahalle baskısı olarak kullanıldı. Soru
şu: Olası bir küresel tökezlemenin nedeni Yuanın devalüe
edilmesi olacaksa, Çinin yapması gereken bunu önlemek üzere
rezervlerini kullanmak değil midir?
Tarımdışı istihdam verisi sonrasında Obama yaptığı konuşmada
Ocak ayında %4.9'a düşen işsizlik oranı ekonomik
politikalarının başarılı olduğunu kanıtlıyor dedi.
Size bir soru: Durum ortadayken, mahalle baskısına uyarak seçim
yılında Fed geri adım atar mı? Yani Cumhuriyetçilerin önünü açar
mı? Obamanın savaş açtığı, Hillary Clintonun savaş açacağım
dediği, Bernie Sandersin her vesileyle aleyhinde olduğunu
söylediği Wall Street kaynaklı finans dünyasının, ilaç
sekötürünün, petrol ve silah lobisinin abartılı negatif
söylemine uyar mı?
Ayrıntılara kapılıp büyük resimden uzaklaşmamak lazım. Büyük
resim şu: Rusya ve Çin ABD dolarına dayalı uluslararası düzene
meydan okuyor. Avrupa doğal gazda Rusyaya bağımlı. Bu
bağımlılık sayesinde Rusya dolar hegamonyasının altını oyuyor.
Bunu durdurmanın yolu, Basra Körfezi doğal gazını Avrupaya
ulaştırmak ve Avrupanın Rusyaya bağımlılığını azaltmaktan
geçiyor. Suriye meselesi o nedenle hayati. ABD, esas olarak
Suriye meselesi üzerinden ABD dolarının egemenlik savaşını
yürütüyor. Bu savaş, Rusyayı dize getirme savaşıdır.
Bu savaş nedeniyle petrol fiyatları düşük. Petrol fiyatlarının
50 doların üzerine çıkması için Suudi Arabistanın OPECi acil
toplantıya çağırması yeterli. Rusya bunun için çaba sarf ediyor.
Çünkü ekonomisi çok zor durumda. Cenevre görüşmeleri ertelenmiş
ve süreç iyi yürümüyorken bu çağrıya OPEC ülkelerinin olumlu
cevap vermesi beklenmez. Dahası var: İran üretimi kısmayı neden
kabul etsin? Suudi Arabistan son 15 yılda defalarca üretimi
kısalım deyip kısmayan Rusyaya neden itibar etsin? Çinde
piyasa payı için rekabet ettiği Rusya zorlanıyorken neden onu
rahatlatsın? Rusya üretimi kısacağım dese, Rosneft, Lukoil gibi
şirketler kardeşim biz kızmıyoruz dese ne olacak?
Şunu söylemek istiyoruz: Petrol fiyatları düşük, Çin çok kötü,
küresel krizi tehlikesi kapıda türü söylemlerin ABD yönetimi
için korkulacak bir tarafı yoktur. Dahası var: Fed, bir bütün
olarak düşünmemiz gereken ABD yönetiminden sandığımız kadar da
bağımsız değildir.
Aşağıdaki satırlar Yellenin geçen yılki eylül ayı FOMC
toplantısı sonrasında yaptığı konuşmadan:
Fed piyasalardaki iniş ve çıkışlara cevap vermemeli ve bu bizim
kesinlikle politikamız olmamalı. Ancak ne zaman ki önemli
finansal gelişmeler olur, bunun nedenlerini sorgulamak bizim
görevimizdeir...
Faiz artırımına başlamak için enflasyon oranının yüzde 2ye
dönmesini beklersek, muhtemelen işsizlik oranı doğal işsizlik
oranı tahminimizin çok altına inmiş olur... Bu da para
politikasının olağanüstü uyum derecesini azaltır ve enflasyon
oranının hedefimiz olan yüzde 2nin çok üzerine çıkmasına neden
olur. Bu durumda para politikasını sıkılaştırmak zorunda
kalabilirz ki bu reel ekonomiye zarar verebilir. Para
politikasını bu şekilde yönetmenin arzu edilen bir şey olduğu
kanaatinde değilim.
Geçen hafta salı günü, Stanley Fischerin yaptığı konuşmanın
piyasalarda nasıl yanlış yorumlara vesile olduğunu ayrıntısıyla
anlattığımız Günden Kalanlar Programında şunu söylemiştik:
Fischer şunu söyledi: Gelişmeleri yakından takip ediyoruz.
Çinde devam eden yapısal dönüşüm, petrol ve diğer emtia
fiyatlarındaki düşüş nedeniyle küresel ekonomik görünüme ilişkin
kaygılardaki artışın farkındayız. Yılın ilk haftasındaki küresel
satış dalgasıyla başlayan küresel finansal sistemdeki oynaklığı
izliyoruz. Bunun kalcı bir sorun mu yoksa sürü psikolojisi mi
olduğunu izlememiz lazım. Benzer oynaklıklara daha önce de şahit
olduk. Bu oynaklıklar ABD ekonomisinde kalıcı bir iz bırakmadı.
Yüzde 2 enflasyon hedefimizin altında olmamızın nedeni petrol ve
emtia fiyatlarındaki düşüştür. Bu düşüş geçicidir. Düşüş
durursa, yüzde 2 enflasyon hedefimize orta vadede ulaşacağız. Bu
konuda FOMC üyeleri hemfikirdir. Bizim görevimiz sadece
enflasyonu yüzde 2 hedefine ulaştırmak değildir. Görevimiz
simetriktir. Yani enflasyonun yüzde 2nin üzerine çıkmasını
önlemek de görevimizdir. Bu nedenle para politikası bu riski
gözetmek durumundadır. FOMC projeksiyonları işsizlik oranının
uzun dönem oranının oldukça altına inebileceğini gösteriyor.
İşsizlik oranının uzun dönem denge oranının altına düşmesi ve
orada kalıcı olması, enflasyon oranını yüzde 2nin üzerine
çıkarabilir. Bu durumda para politikasını hızlıca sıkılaştırmak
zorunda kalabiliriz. İşte bu ani sıkılaştırma ekonomiyi
resesyona sokabilir. Para politikası bu riski de gözetmelidir.
Evet, 2008 yılından bu yana ilk kez işsizlik oranının yüzde 5in
altına düştüğünü gördük.
Yellene ve Fischere göre:
1) FOMC projeksiyonları işsizlik oranının uzun dönem normal
oranının altına düşeceğini gösteriyor.
2) Finansal piyasalardaki iniş çıkışlara cevap vermek Fedin işi
değildir ve olmamalıdır.
3) İşsizlik oranı uzun dönem normal oranının altına düşer ve
burada kalıcı olursa enflasyon oranı kısa sürede yüzde 2nin
üstüne çıkabilir.
4) Enflasyon oranının yüzde 2nin üstüne çıkmasını önlemek de
Fedin görevidir.
5) Yüzde 2nin üstüne çıkan enflasyonu aşağıya indirmek için
hızlı bir sıkılaşma yapmak ekonomiyi resesyona sokabilir.
6) Para politikası yönetimi bu riski de görmek durumundadır.
Evet, çarşamba günü Yellen Kongrede halkın temsilcilerine hesap
verecek. Öyle sanıyoruz ki yapacağı konuşmada ve sorulara
vereceği cevaplarda, Atlanta Fedin yukarıya doğru revize ettiği
büyüme tahminiyle örtüşen Obamanın tespitini teyit edecek ve
yukarıda özetlediğimiz çerçevenin dışına çıkmayacaktır.
Çarşamba sonrasına pozisyon alacaklar için not: 10 mart tarihli
ECB toplantısında Draghi ima ettiğini yapamaz. Yaparsa, hali
hazırda 35 bin çalışanının işine son vermiş, 10 ülkede kepenk
kapatmış, 2015 yılını 7.3 milyar dolar zararla kapatmış ve CDSi
zirve yapmış olan Deutsche Bank batar. Almanlar da bunu istemez.
Kaynak: http://www.bloomberght.com/
|